Küçük oğlana baktım, makası eline almış habire kâğıt kesip duruyor. Ne yaptığını sordum hemen: Kâğıttan kaplan kesiyormuş!

312 adet olmasına az kalmış!


Bugünlerde, bizim 312’liklerin başı dertte.


Hiçbiri ile şahsen karşılaşmadım. Onlar da beni vicahen tanımazlar. Hatta okumazlar. Bahsi geçen yazıyı okuduklarından da emin değilim. Ama, hepsi benim davacılarımdı. Çünkü kâğıtları kaplanlaştıran üniformalı bürokrasi mensubu idiler.


Dava açılacak aç! İki satırlık kaplanlaşmış yazı!


Büyük tazminatların adamı bunlar! 28 Şubat artığı ve Ergenekon operasyonu bir dava beni neredeyse on yıl meşgul etti. Bir süre, benim yüzümden kimse mutazarrır olmasın diye, kalemimi toprağa gömdüm.


İki generalle ilgili yazdık, 312’si üstüne aldı!


Bu ne alınganlık! Bugünlerde neredesiniz, hiç olmazsa 312’nin 12’si!


Tabii bu kadar omzu kalabalığı görünce hukuk terazisinin ibresi kaydı.


O zaman generaller “hukuk zaferi” kazanıyor, bunu da amiral gemisinin serdümeni manşet yapıyordu! Kulakların çınlasın Ertuğrul!


Oysa generallerin kazanması gereken başka zaferler vardı. Amerikan askerleri Irak’ta subaylarımızın başına torba geçiriyordu.


Bizim konu edindiğimiz muhteşem ikiliden birincisi, bugünlerde balyozunu indiremediği için yeniden tutuklanıyor. Tabii acilen ölümcül hastalığa felan yakalanıp kapağı üniformalılar hastahanesine atmazsa.


Daha önce bunu yaptı.


Tutuklama kararı çıkınca, ciddi görünümlü bir mizah gazetesine açıklama yapmış: Faşizmdir bu diye!


Faşizmin ne olduğunu en iyi o bilir. Bundan şüphe yok. Çünkü balyoz darbe planında faşizme gidişin merhalelerini bütün ayrıntıları ile ortaya koymuştur. Açıklamayı yaparken aynaya bakıyor olmalı!


Kimler, neden tutuklanacak?


Nerelere bomba atılacak?


Kimler, nasıl kışkırtılacak?


Nerelerde sıkıyönetim ilan edilecek?


Hukuk nasıl rafa kalkacak?


O günlerde İstanbul’da kaplanlar pençelerini pedikür yaptırıyordu. Habire tırnaklarını sivrilttiriyorlardı.


O gün bir kaç pençe hamlesi ile her şeye hâkim olabilirlerdi. Şimdi hayıflanıyorlardır, neden demir pençemizi indirmedik diye!


Eğer kaplansan, hasmına öldürücü darbeyi vurmayacaksan, tırnaklarını pedikürcüye asla teslim etme!


Adam sivrilteceğine cilalar, ama karşıdakiler bunun ne anlama geldiğini bilir.


Birileri de sana kâğıttan kaplan der!