Mübârek’ten sonrası
Hüsnü Mübârek, 30 yıllık bir askerî diktatörlükten kovuldu. Ardında nasıl bir Mısır bıraktı? Mübârek sonrası Mısır’ın Amerika ve İsrail’e aynı yakın politikayı sürdürüp sürdüremeyeceği üzerinde bilhassa duruluyor. Zira Orta Doğu dengesinde birinci derecede önemli bir husus. Humeynî İhtilâli’nin 32. yıl dönümünü kutlayan İran, ümitle bekliyor.
Mübârek diktatörlüğü, oldukça güçlü Mısır ordusuna ve Pentagon’la iş birliğine dayandı. İki selefi Nâsır ve Sedat da orduya dayandılar (Nâsır komünist Rusya’ya dayanıyordu). Bu durumun değişeceğinin emâreleri yok. Zaten halk ayaklanması, ordunun desteği ile sonuç verdi. Washington ise Mübârek’in müddetinin çoktan dolduğu kesin kanaatiyle hareket etti. Kurulacak hükûmetin de ABD ve İsrail’le aynı ilişkileri sürdürmesi en kuvvetli ihtimaldir. Ancak Filistinlileri de kaale alacaktır. Gazze muhasarasını mutlaka gevşetecektir. Zira yeni hükûmete Müslüman Kardeşler’in mutedil kanadının katılması bekleniyor.
Müslüman Kardeşler, Mübârek’e karşı nefretlerini açıkladılar. Eylül seçimlerinde daha kalabalık bir grupla meclise gireceklerdir. Ancak cumhurbaşkanı, ordunun iş birliği yapabileceği, ABD karşıtı olmayan bir kişi kimliğini taşıyacaktır.
Mübârek, 80 milyar doları için mutlaka baskılara maruz kalacaktır. Ama bu meblağın küçük bir kısmına erişilebileceği fikrindeyiz. Mısır’da demokrasiye gelince, eyvallah diyoruz. Ancak Batı tipinde bir demokrasi değil, Mısır’a uygun bir demokrasi olacaktır. Hiçbir Arap ülkesinde Kopenhag kriterleri ve Venedik ölçütleri uygulamaya konamaz.
Zira köklü reformları gerektirir. Bu reformlar yapılsa bile, yerleşik hâle gelmesi epey zaman meselesidir. İlk demokrasi hangi Arap ülkesinde başlayacak? çetin sorusunun cevabını tahmin bile edemem. Meselâ Katar gibi az nüfuslu, müreffeh, derin geçmişi bulunmayan bir ülkenin şanslı olabileceği söylenebilir.
Mübârek’in gidişi, Mısır’da ve Arap âleminde, Batı’da ve belki bütün dünyada olumlu karşılandı. Mübârek, Batı ittifakı ile iktidar sağladığı için ileride belki bazı tarihçilerce takdir görecek. Ancak 80 milyar çalmaya cür’et eden bir adamı aklayabilecek tarihçi daha doğmadı. Zira böylesi, devlet adamları değil, başka zümre adamları arasında incelemeye alınır. Yeni Mısır rejimine gelince, İsrail’le bozuşup İran’ı sevindireceğine ihtimal vermiyorum. Zaten Sünnî bir Arap devletinin İran’ı sevmesi ve izlemesi mümkün değil. Mısır, İsrail’le Camp David Barış Anlaşmasına uyacağını bildirmekte de acele etti. Ancak Mısır, Filistinlilere sert muamelesini devam ettiremeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.