Sevgili Peygamberim
Şükürler olsun ki şu 14 Şubat 2011 Pazartesi günü Sevgili Peygamberim kitap dizisinin 13. Cildi de tamamlandı... Beyit nasıldı? ‘Muntazamdır cümle ef’alin senin/Aklı ermez hikmetine kimsenin.’ Yüce Allah’a arz ediliyor. ‘Senin her işin intizam dahilindedir, fakat biz kullarının aklı, ondaki sırları anlamaya yetmez.’ Türkiye’de başladığımız bir çalışmaya Amerika’da devam ediyoruz. Zahiri sebep bir uçak kazası ve tedavi süreci, batınî ve hakiki sebepler nedir? Onun cevabı ‘aklı ermez hikmetime kimsenin’ cümlesidir.
Bize bu imkânı veren Allahü tealaya hamd, O’nun Habibine salat ve selam olsun...
13 kitap ve 13 senaryo. Bir başka ifadeyle 26 cildlik bir çalışma. Eseri yazmaya devam ediyoruz.
Seslendirme senaryosu için eseri bir kere daha yoğurmaktayız. Sevgili Peygamberimiz’in -sallallahü aleyhi ve sellem- fezalar ve deryalar misali, güzellikler ve ibretlerle dolu hayatını layıkıyla nakletmek ne mümkün ve kimin haddine!.. Biz sadece bütün ümmete ve bütün insanlığa rehber muazzam hayatını anlatmaya gayret ederek hep beraber O’na ümmet olma şerefinden nasiplenme çabasındayız.
Seyyid Abdülhakimi Arvasi Hazretleri, ‘İslamiyeti anlatmanın en güzel yolu Resulullah’ın hayatını anlatmaktır. İslamiyete dair her şey O’nun hayatında var’ buyuruyorlar. İslamiyet, insanın her iki dünyasını tanzim eden sistematik bir bütüne sahip olduğundan her şey, Allah Resulü’nün buyurdukları ve hayat tarzlarında mevcut.
Bu kitap, satır araları dahil dikkatle okunmalı anlaşılmalı ve yaşanmalı. Sevgili Peygamberim eseri, bir çocuk kitabı değildir. Resimli olması yanıltmasın. Yeni zamanlarda telif edilmiş bu Sevgili Peygamberim adlı Siyer-i Nebi’nin bir hususiyeti de her yaştaki insana hitap etmesidir. Söylemekte mahzur yok ki bu bir edebi metindir. Hepimiz Peygamberler Peygamberini sevmekle mükellefiz. Hakkıyla sevmek için layıkıyla tanımak gerek.
Şanlı Nebiyi öven şiirlere Na’t-ı şerif, biyografisini anlatan kitaplara da Siyer-i Nebi dendiği malumlarınızdır. Siyer, siret kelimesinin çoğuludur ve hayat tarzı anlamına gelir. Bizde bilinen ilk Siyer-i Nebi 1388’de Erzurumlu Mustafa Dariri Efendi’nin Tercüme-i Siret’ün Nebi adlı eseridir. Vakidi, Taberi,Tirmizi, İbni Hişam, İbni İshak, Lamii Çelebi, Mustafa Dariri ve Altıparmak gibi müelliflerin eserleri meşhurdur. Duru Türkçe’sinden olsa gerek en yaygın Na’t-ı şerif ise Süleyman Çelebi’nin Osmanlı Topraklarının Mevlid adını verdiği Vesilet’ün Necat’tır.
Bugün 14 Şubat 2011. 14 asır evvel bugün ‘ol sadeften doğdu ol dürr danesi’... Ulu Cami müezzininin teşbihine bakınız. Nebiler Sultanının doğumunu sedefin inci hasıl etmesine benzetiyor.
Bugün Mevlid günü...
Ve bugün 14 Şubat sevgililer günü.
Sizi ‘tarafınızı seçin’ gibi çok büyük bir imtihana çağırmayacağım.
Onun yerine şunu diyorum...
Kimi seviyorsan... kime ne vereceksen, ne götüreceksen. Onu o haliyle, kuru ve yavan götürme. Ona bir değer kat. Hediyenin yanına bir adet de SEVGİLİ PEYGAMBERİM kitabı dahil et. Hayatın da sevgin de hediyen de ahiretin de kuracağın yuva da mana kazansın, temel sağlam olsun. O’nu tanımayan sevgi sevgi değildir. Yarın doğacak çocuk, ekranın soğuk yüzünden önce O’nu anlatan kitabın sıcaklığıyla buluşsun.
Sen sevgiline bu kitabı götür... gazete dağıtıcısı da her gün senden bir mektup gibi bir adet Türkiye gazetesi götürsün.
O, doğdu diye sevinen gönlünüz daha bir güzelleşsin diye tebriklerimizi sunarken sözü, belki de Peygamberimizi metheden en güzel şiiri yazmış olan Aişe Validemizin -radıyallahü anha- mısralarından bir kısmının Türkçesine bırakıyoruz:
-Zeliha, Yusuf’a âşık oldu diyerek O’nun kınayan kadınlar, şayet Allah Resulü’nün yüzünü görselerdi parmakları yerine yüreklerini keser de bunu fark bile etmezlerdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.