GÖNÜL GÜNEŞİ
Vardı varlığın herkeslerden evvel,
Hatta, “Kâl-ü Belâ”dan.
Buyurup geldin teşrîf-i tenezzül,
Er Refik ül Âlâ’dan.
¥
Nice Resuller geldi senden evvel,
Maksatları hep vusul.
Müjdelerin, mihenklerin tevekkel,
Nâmın Şah-ı Rusul.
¥
Teşrîfindi isneyn, vakitse şafak,
Duydu âlem ferahlık.
Sardı Kisra’yı korku, tecell-i Hakk,
Saray darmadağınık.
¥
Olsa da evrenin tek bir güneşi,
Alâmeti aydınlık.
Düşmezse gönle kıvılcım ateşi,
Kalp zifiri karanlık.
¥
Fettanlara zulmet sanki gül oldu,
Tasmalıyken başları.
Medyunların, huzûru huzurda buldu,
Zorluyorken şansları.
¥
Bir nefes getirdi bâd-ı sabâ,
Gönlüme senden bana.
Gayri nimet gerekmez bu hesaba,
Rabbime hamd-ü senâ.
¥
Teşrîfin bir nevbahardı âleme,
Olsa da süre kısa.
Tebşîrin mazarratlara galebe,
Firavun’a da Mûsa.
¥
Ulaştıysa gönüllere tebşîr-i enfus,
Ona en büyük bahtlık.
Damlamaz Leheb, Süfyan kabına,
Yaşandı türâbî kuraklık.
¥
Hicrânın da isneyn, teşrîfin gibi,
Zamansa, vakt-i grub.
Medyunların yürekleri kor gibi,
Boyun bükük, kalp buruk.
¥
Sîretinle, Âdem atadan önce,
Nübüvvet takviminde ilk.
Tüm resul sûretlerinden önce,
Birdi, takvimde son ve ilk.
¥
Nübüvvet takviminin ilk yaprağı,
Nâm-ı Nûr-u Muhammed.
Hatta aynı takvimin son yaprağı,
Şah-ı Rusul Muhammed.
MİHMANDARIM
“Sen” yokken âlemde, farksızdı karadan ak,
Yoktu gündüzlerde de, gecelerden fark.
Dikenler güllere gâlip, ziyâ’ya da zulmet,
“Sensiz” geçen ömrüne yansın kâinat.
¥
Teşrifinle yayıldı dalga-dalga enfûs,
Nûrefşan tebşîrinle dağıldı kâbus.
Kara yalnızlığın boğduğu mazlum mağdur,
Yaşar iklîm-i saadetinde Şeb-i Ârûs.
¥
Göze çaldığın ışık gönle heyecan saldı,
Ruhlar geçti kabirden sonsuzluğa daldı.
Seyr-i Bedâyî’ye bir kaptân-ı rehnümâsın,
Varacağım âlemde dahi mihmandarımsın.
¥
Ey Sevgili, En Sevgili,
Varacağım âlemde de mihmandarımsın.
Ey Sevgili, En Sevgili,
Varacağım âlemde de mihmandarımsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.