Evvvveeeet!..
Üç gün evvel; “Liberaller Ergenekon’a avukat mı oldu?!..” başlığı altında yazmıştık... (8 Mart 2011-Yeni Akit)
Gelişmeler bizi öylesine doğruladı ki, “Aynı başlık altında” ikinci kez yazmayı hak etmiş olduk.
Soner Yalçın’a ilave “gözaltıların” geldiği andan itibaren, “Ergenekon medyası”nın nasıl yaylım ateşine geçtiğini biliyoruz...
Avrupa Parlamentosu’nun da desteğini alan bu cephe, “Ergenekon” terörünün suç ortağı...
Darbecilerin “günlüklerinde” belirttikleri üzere, ABD’nin ve medyanın açık desteği olmaksızın sonuç almak mümkün değil!..
Bugün “Basın özgürlüğüne darbe” safsatasıyla ortalığı ayağa kaldıranlardan bir bölümünün, “Merkez”de “Paşalarla” buluştukları...
Ve onlara, “Bu iş seçimle meçimle olmaz, daha ne bekliyorsunuz, elinizdeki silahları şimdi kullanmayacaksınız da ne zaman kullanacaksınız” dedikleri, “günlüklerle” sabit.
Dolayısı ile...
“Talat Aydemir çocukları”nın “operasyonların kendilerine de uzanmasını” engellemek için, defansı mümkün olan en uzak noktada kurmaya çalışmaları normal!..
Bana tuhaf gelen, “gözaltıların” başladığı andan itibaren kaleme sarılan bir takım “liberal” tiplerin, “darbe karşıtlığı” üzerinden isim yapmışların “Ergenekoncu rüzgârına” kapılıp gitmiş...
Ve “Ergenekoncu cephe”nin “basın özgürlüğüne darbe” yaygarasına destek vermiş olmaları...
Canlı yayınlarda karşıma çıkan Ergenekoncular için iyi malzeme; “Bakın sizin adamlarınız bile gözaltıların, tutuklamaların yanlışlığını kabul ettiler” demekteler bana...
Laf!..
İstisnalar müstesna, bizdeki liberal tipler bir zamanlar uşaklığını yaptıkları “marksizmin” çöktüğünü, ve bundan böyle geçer akçenin “dindarlık” olacağını gördükleri için yanaştılar bu taraflara...
O dönemlerde, “dindarların”, başörtüsü mücadelesine katkı sağlayacak “figürler”e ihtiyaç vardı...
Bu “karşılıklı kullanma” ilişkisi yıllardır devam ediyor...
Ve bu da ayakları sağlam basan bir ilişki olmadığından, böyle arızalar ortaya çıkartıyor.
“Zina suç olsun, olmasın” tartışmasında dindarların “zina karşıtı”; sözde liberallerin ise “zinacı” saflarına geçmesi mesela...
Her “içki” tartışmasında sözde liberallerin “alkol”ü savunmaları...
“Eşcinsel evliliklerine...”
Ve hatta; “sübyancılığa” destek vermeleri...
Arızalara birkaç örnek!..
•
Son Ergenekon tutuklamalarına “Ergenekoncularla” birlikte tepki gösteren “liberaller”, ortada gazetecilik faaliyetinin filan olmadığını ancak şimdi şimdi görebiliyorlar!..
“Ergenekoncu” medyanın bir yerleri ele geçirebilmek için “kadın servisi” yapmaktan bile çekinmedikği ortaya çıktı ya..
Şimdi şimdi “Böyle gazetecilik mi olur?” diyorlar...
•
Bunlar omurgasız tipler, “hak”kın değil de “kuvvet”in üstünlüğüne inanıyorlar.
“Dindarlara” da güç orada olduğu için yanaştılar...
Yarın güç başkalarının eline geçsin, “yine döneceklerinden” kimsenin şüphesi olmasın!..
•
Demem o ki; “bunlarla paslaşırken” ihtiyatlı olmakta fayda var.
Güç dengeleri değiştiğinde, bugünkü yakınlıktan istifadeyle topladıkları malzemeleri bir yerlere sunmayacaklarından nasıl emin olursunuz?..