Türkiye’de gündem çabuk değişir ama boş kalmaz diyorduk ya, gerçektende doğru bir tespitmiş. Şu son bir hafta içinde ne de çok olaylara ve gelişmelere şahit olduk böyle Allah aşkına. Biri bitmeden diğeri başladı. Nerde ise takip etmekte bile zorlanmaya başladık. Gelişmelerin kimisi bizleri sevindirirken, bir diğer kısmı ise üzdü. Ama kendi ülkemizin gidişatına bigâne kalamazdık, dikkatle takip ettik. Çünkü bu gidişat aynı zamanda hepimizin geleceğinin de örgüsünü oluşturuyor. Bu örgüyü en iyi şekilde oluşturmak da yine görevlerimiz arasında yer almaktadır.

Halen sürmekte olan bir Ergenekon ve de Balyoz davası var. Bunlar Ülkemizin ve 7 den 70 e hepimizin ilgi alanında bulunan davalardır. Davaların geleceği, aynı zamanda bizlerin de bundan sonra nasıl bir Türkiye’de ve nasıl bir Dünya’da yaşayacağımızın ipuçlarını barındırmaktadır. Adı anayasasında “Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk Devleti” olarak görünen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, gerçekten dünyanın anladığı manada bir demokratik, laik, sosyal hukuk devletine dönüşecek mi, yoksa bu ifadeleri, daha önce olduğu gibi sadece yazılı metinlerimizde görme ile mi yetineceğiz? Verilen hukuki ve siyasi mücadele bu sorunun cevabını içinde barındırmaktadır. Militerleşmiş bir eğitim ve öğretim anlayışı sürecek mi, darbeler tarihe karışacak mı, askeri vesayet devam edecek mi, yüksek bürokrasi sivil yöneticileri tehdit ve ikaz etmeyi sürdürecek mi, yüksek yargının bu içler acısı hali devam edecek mi, “hâkimiyet kayıtsız şartsız Milletindir” ifadesi görmezden gelinip zorlama yorumlara tabi tutulacak mı? Vs. vs.

Bütün bu hengâme içersinde sizlere tekrar merhaba demeyi de unuttum, kusuruma bakmayın. Bir süredir devam eden yoğunluk dolayısıyla yazılarıma ara vermek durumunda kalmıştım. Bundan sonrasını düzenli bir şekilde yürütebilmeyi Yüce Mevla’dan niyaz ediyor, bana güç ve kuvvet olacağına gönülden inandığım güzelim dualarınızı bekliyorum.

Ayrıca bundan sonraki yazılarımızın sonunda Ankara’da olması muhtemel kültürel faaliyetlerin duyurusunu sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Bana [email protected] adresinden ulaştırdığınız faaliyetlerinize yer vereceğim inşallah.

Ankara’da bu haftaki kültürel faaliyetler:
1) 11 Mart Cuma: 14:00 de İlahiyat Fakültesi, Geleneksel Halk Konferansları çerçevesinde, Fakültenin Yunus Emre Konferans Salonunda Prof.Dr. Nusret Çam, “Aşk Dini” konusunda halk açık konuşma yapacak,
2) 11 Mart Cuma–12 Mart Cumartesi ve 13 Mart Pazar: 5. Mehmet Akif Bilgi Şöleni, 6 oturum halinde ve 33 ilim adamı ve yazarın iştiraki ile “Milli Mücadele ve İstiklal Marşı” başlığı altında, Sümer1 sk. No: 11 deki TYB Genel Merkez Binasında icra edilecek. İlk gün saat 14:00 de Mehmet Akif Eserleri Kütüphanesi açılacak, Ayrıca ikinci gün sabah saat 10:00 da Taceddin Dergahında İstiklal Marşı yazıldığı yerde okunacak. Bilgi şöleni Pazar günü saat 12:00 deki değerlendirme ve kapanış programı ile nihayet bulacak. Geniş malumat almak için Telefon numarası: 0312 232 05 71 – 72,
3) 12 Mart Cumartesi 14:00 de Araştırma ve Kültür Vakfı Mithatpaşa caddesindeki Ankara şubesinde Prof. Dr. Hayri Kıbaşoğlu; “Ruh İkizleri, Mehmet Akif ve Muhammed İkbal” konulu bir seminer verecek,
4) 12 Mart Cumartesi 18:00-20:00 arası Ankara İnanç Özgürlüğü platformunun, Demirtepe’de Özveren sk. No: 9 daki Memur-Sen Genel merkezi Mehmet Akif İnan Konferans salonunda, Yöneticiliğini Bendenizin yapacağı “İnancın Önündeki Engeller ve Tesettür Mücadelesi” konulu bir panel düzünlenecektir. Herkese açık olan Panelde; Özden Zehra Sönmez, Fatma Ünsal, Hanefi Sinan ve Hüsnü Aktaş konuşmacı olacaktır.
5) 14 Mart Pazartesi 18:30 da, Şehit Âdem Yavuz sk. 14/9 daki Birlik Vakfı Ankara Şubesinde Eşref Hürmüzlü “Türkiye ve Ortadoğu” konulu bir seminer verecek.
6) 16 Mart Çarşamba 19:00 da Server Vakfında Esin Eryiğt “Kadın Sorunları” nı anlatacak.

Allaha emanet olun, sağlıcakla kalın!...