CHP’de Derin Çatlak
Kesin aday listeleri henüz açıklanmadığı için ne söylense tam karşılığı yokmuş gibi gelir bana bu dönemlerde. En iyisi adayları görmek aslında. Ama temel prensipler üzerinden analiz yapmak için yeterli done var elimizde.. Örneğin CHP’nin Ergenekon sanıklarına olan ilgisi.. Baştan beri inkar etmiş olmalarına rağmen, işte geldiğimiz durum bu. (uzun uzun anlatmaya gerek yok) Fakat bir problem olduğu da dikkatinizi çekmiştir sanırım. Bir çatlak. Partinin en tepelerinde bir “Ergenekon Çatlağı.” Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki net fikrinin ne olduğu daha belli değil. Yani Genel Başkan seçildiği kongreden Haberal’a selam göndermesiyle ölçeceksek, beklentilerin altında davrandığını söyleyebiliriz. Ama iştahla Silivri’yi Ankara’ya taşımaya meraklı bir kurmay kadronun CHP’nin tepesini işgal ettiğini görüyoruz. Buna karşılık partinin en etkili isimlerinden biri olan Gürsel Tekin’in tavrı ortada. Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesini istemiyor. Dahası buna imkan sağlayacak her türlü siyasi hamleden de uzak durmaya çalışıyor. Mülakatlarda mesela Ergenekon-Balyoz toplarına girmiyor, Silivri’ye gidip gelmiyor, ona-buna selam göndermiyor. İlginç bir profil çiziyor. Dikkat edin, Ergenekon, CHP’yi, tepeden çatlatmış gibi görünüyor.. Daha ilgincini söyleyeyim size. Önce sanırım Serap Yazıcı Hoca attı bu fikri ortaya. “Normalleşme sağlanacaksa, başörtülü adayı CHP göstermeli” diye.. Bana öyle geliyor ki, eğer Gürsel Tekin’e bıraksalar aday listelerini, en az iki başörtülü milletvekili adayını seçilecek sıralardan koyar gibi geliyor. “Başörtülü vekil gelirse Kavakçı’ya yapılanı yapmayız” diyerek siyasi rakibi Ak Parti’ye tuzak kurmaya çalıştığı zannedilen Gürsel Tekin’in, ben, kendi partisi içinde çaresiz olduğundan böyle bir tavsiyede bulunduğuna inanıyorum.
BAŞÖRTÜLÜ VEKİL TARTIŞMASI
Bugün yapılan kavganın havanda su dövmekten farksız olduğu ortada. Has Parti ve SP, başörtülü aday göstererek sözüm ona Ak Parti seçmenine mesaj vermeye çalışacak. “Bakın sizin partiniz cesaret edip gösteremedi. Ama biz gösterdik” diyerek. Ak Parti de eğer marjinal oy seviyelerinde kalacağına inansaydı, “nam olsun da kâr olmasın” mantığıyla başörtülü aday gösterirdi. Ama belli ki Ak Parti aday gösterdi mi, o aday seçilecek. Peki ondan sonra? Ben bu sütunda defalarca kılık kıyafet hürriyetinin üniversitelerden değil parlamentodan başlaması gerektiğini yazdım. Ama yeni bir kavga ile enerjimizi tüketeceğimize, sistemi kökten normalleştirecek Yeni Anayasa için en ideal meclis yapısını tesis etsek ya..
BDP’YE YAKIŞIR
BDP’ye bir teklifim var buradan. BDP, yapısı itibariyle, temel düzene muhalefet eksenine oturmuş bir parti.. Bir düzen partisinden çok, düzene baş kaldıran, meydan okuyan bir parti. Bu seçime de iddialı giriyorlar. Ana argümanları hiç kuşkusuz yeni anayasada eşit vatandaşlık hakkı ve demokratik özerklik. Hazır böylesine yukarıdan açmışken pazarlığı, başörtülü vekil adayını da onlar gösterse ya. Kırsalar ya zincirlerini. Kulak asmasalar geldikleri hareketin Marksist Leninist tabanına. Böyle bir sürpriz yapsalar bize. Güzel olmaz mı?
BAŞINI AÇACAK ADAYLAR
MHP’den Nesrin Ünal ve CHP’den Pakize Alp Akbaba aday adayı olmuşlar. Ünal biliyorsunuz zaten. Kürsüye çıkar çıkmaz daha konuşmasına başlamadan başını açmıştı. Akbaba da “seçilirsem açacağım başımı” demiş. Bu tip karikatürler, aday olacakları partiye zarar verir. Söylemedi demeyin. Kalın sağlıcakla.