KMH’lar kredi kartlarına rahmet okutacak
2001 krizini takip eden yıllarda çok fazla sayıda kredi kartı mağduru vatandaşımız büyük zorluklar yaşadılar. Merkez Bankası’nın henüz kredi kartı faizlerini sınırlamadığı zamanlarda, zaten insafsız olan piyasa faizlerinin 2-3 katı faizi bankalar kredi kartlarına -%8’e yakın aylık faiz- işlettiler ve işinden gücünden olmuş kredi kartından nakit çekmek zorunda kalmış çok kişinin hayatlarını zora soktular.
2006 yılına kadar yetkili merciler bütün olanları tabiri caizse sadece seyrettiler. Çok canlar yandıktan sonra nihayet 2006 yılında kredi kartları kanunu çıkarıldı. Bu kanunla sektör lideri bankaların aralarında gayrı resmi şekilde anlaşarak keyiflerince belirledikleri faiz oranlarına dur denmeye başlandı ve 2006 yılından beri kredi kartı faizleri aylık %5,75’ten başlayarak düşürülmeye başlandı. En son geçtiğimiz 24 Mart’ta bu oranları %2,12’ye düşürdü Merkez Bankası. Kredi kartı faizlerinin düşmesi bankaları bundan sonra kredi kartlarından daha da yüksek yıllık ücretler almaya itecek. Bugün 50 milyona dayanan kredi kartlarından bankaların ciddi tutarlarda yıllık üyelik ücreti almaya başlamasının 2006’daki kredi kartları kanunun çıkış sürecine denk gelmesi tabi ki tesadüf değil. Faiz oranları düşmeye başlar başlamaz akla gelen ilk çözümdü kartlardan yüksek tutarlarda “yıllık üyelik ücreti” alınması.
Merkez Bankası, kanundan kaynaklanan yetkisini tüketiciyi korumak amaçlı elinden geldiğince kullanmaya çalışıp kredi kartı faiz oranlarını düşürse de bankalar bunu telafi etmek için iki tür çıkış yolu stratejisi izliyorlar. Bu iki strateji temelde kredi kartlarını farklı şekilde kullanan iki grup tüketiciye göre şekilleniyor. İlki, bankaların en sevmediği kart kullanıcılarına, yani kredi kartlarını sadece ödeme amacıyla kullananlara yönelik. Her ay kredi kartını kullanıp dönem sonunda harcadığı tutarın hepsini ödeyenlerden yüksek kart ücretleri alınmaya devam edecek. İkinci strateji ise bankaların en sevdiği müşterilere, yani karttan harcama yapıp, harcadığı tutarın hepsini ödeyemeyenler ve bunu zaten kredilendirdiği yetmiyormuş gibi karttan nakit çekim yapanlara yönelik. Bankalar “nakit çekim ücreti” ile düşük gibi görünen faizlere gizli maliyet bindirseler de bu tüketici grubunu Kredili Mevduat Hesaplarına (KMH) yönlendirmeye çalışıyorlar yoğun şekilde.
Otorite, kredi kartları faizlerini sınırlandırmış olsa da bugün kredili mevduat hesaplarının faizlerini bankalar tamamen keyiflerince belirliyorlar. Daha doğrusu bankacılık sektöründeki hizmet fiyatlamasına temel teşkil eden lideri izleme stratejisi uygulanıyor. Yani büyük bankalar neredeyse yıllık enflasyon oranı kadar faizi sadece 1 ayda kredili mevduat hesabından nakit çeken müşterilerden tahsil ediyorlar. Büyük bankaların belirlediği bu insafsız oranlar da diğer orta ve küçük bankalara örnek teşkil ediyor ve neredeyse tüm bankalar bu yüksek oranları uyguluyorlar. Bu insafsız uygulama otorite dur diyene kadar, tıpkı kredi kartlarında olduğu gibi, maalesef sürecek gibi görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.