İki hayâlim

İki hayâlim

Her insanın kendiyle ilgili ve kendiyle hiç alâkası bulunmayan muhtelif hayalleri vardır.

Bugün sizlere bu ikinci türden iki hayâlimi anlatmak istiyorum:

1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan ve problemin, “Kıbrıs Fâtihi Karaoğlan” mârifetiyle gitgide daha çapraşık bir hâl almaya başlamasından sonra Batı’da Türkiye aleyhine esen hava sertleşmeğe başlayınca ben de o sıralar konuyla yakından ilgilenme görevini almış bir gazeteci olarak Türkiye’nin, uzun süreceği belli olan pazarlıklarda eli nasıl güçlenir arayışına düşmüşdüm. Kıbrıs o zamanlar da su ve elektrik (enerji) sıkıntısı çekiyordu ve Ada’nın Yunanistan hükümranlığındaki en yakın yerlere uzaklığı, minik Meis sayılmazsa 550/600 kilometreden az değildi. Oysa Türkiye kıyıları 75 km. kadar mesâfedeydi ve eğer Türkiye’den Kıbrıs’ın kuzeyine (henüz KKTC yokdu.) su altından hortumla tatlısu ve diğer bir hatla elektrik götürülebilse Türk tarafının müzâkere pozisyonu çok daha güçlenecek, zîrâ Kıbrıs’ın hem “vanası” hem “şalteri” Türklerin elinde olacakdı. Türkiye o zamanki teknik imkânlarıyla dahî bunu yapabilecek kapasitedeydi.

Bu fikrimi Ecevit’e iletdim. Öyle bir dinledi ki bilmeyen sanki aylardır başka şey düşünmüyormuş ve projeye de 24 saat içinde başlanacakmış sanırdı.

Sonra bir halt olmadı. “Büyük dış politika Uzmanı” (!) mûmâileyhin “köy-kent” kurmakdan böyle ufak işlere vakti olmuyordu.

Neyse birkaç hafta önce çalışmalar başlamış.

36 yıl rötarla ama buna da şükür!

İkinci hayâlimse İnönü Stadı’yla ilgili:

Bir imparatorluk sarayının bitişiğine stad kurmak en büyük barbarlıklardan biridir!

Siz Buckingham yâhut Prado veyâ Louvre’un yanıbaşında bir futbol sâhası tasavvur edebiliyor musunuz? Hep derim, bâri Fer’iye tarafına da bir kerhâne kursalardı da millet maçlardan sonra stres atsaydı. Fakıyr fukarâ için indirimli onikilik abonmanlar da çıkarabilirlerdi.

Bugünki stadın yerinde eskiden has ahırlar ve biraz aşağıda bir saray tiyatrosu vardı.

Beşiktaş’a modern bir stadı çok görüyor değilim, hâşâ! Ona başka bir yerde en modernini yapsınlar, âmennâ! Fakat hazır fırsat çıkmışken bu vahşeti kaldırıp Dolmabahçe’ye eski haşmetini iâde etsinler. Hem orada bir süvâri birliği konuşlanıp fiyakalı nöbet değişimi törenleriyle yerli yabancı herkesin gözlerini kamaştırabilir!

Samîmî İstanbul aşklarını iyi bildiğim Sayın Başbakan ve Sayın Kültür Bakanı’ndan bir yurddaş olarak istirhâmım budur!

Hazır elleri değmişken o Swissotel ucûbesini de defedebilselerdi keşke ama ona güçleri yetmez!

Elimde kudret olsa (şahsî hayâl!) oraya o inşaat iznini verenleri çarmıha gererdim.

Ama Hıristiyan din ulularından en ızdırab verici şeklini öğrendikden sonra!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi