Serdar Demirel

Serdar Demirel

Bernard Lewis’in Türkiye düşmanlığı

Bernard Lewis’in Türkiye düşmanlığı

Geçen gün haber portalı www.timeturk.com’da Amerikalı Yahudi oryantalist Prof. Bernard Lewis’le alakalı bir haber vardı. Habere göre Lewis; “10 yıl içinde
Türkiye ile İran’ın yer değiştirebileceği”ni söylemişti. “Ortadoğu bölgesinde İslami köktendinciliğin yayılmasının özellikle bir meydan okuma oluşturduğunu” da belirtmiş.
Hazret, Wall Street Journal gazetesiyle yaptığı söyleşide Ortadoğu’daki yeni gelişmeleri değerlendirirken ABD’nin, bu bölgede demokrasiye geçilmesi için bastırmaması gerektiği aklını da vermiş.
Türkiye’de yargının ele geçirilmeye çalışıldığını da savunan Lewis, “Türkiye’de gidiş, artan biçimde yeniden İslamlaşmaya doğru. Hükümetin böyle bir niyeti var ve çok ustaca Türk toplumunun çeşitli kısımlarını art arda devralıyor. Ekonomi, iş dünyası, akademik topluluk, medya. Ve şimdi, geçmişte cumhuriyet rejiminin kalesi olan yargıyı ele geçiriyorlar” kışkırtmasını da yapmış.
Doğrusu biz Lewis’in bu türden hezeyanlarına hiç şaşırmadık. Aksine Lewis’in daha fazlasını söylediğini ve Batı’da İslâm dünyasının aleyhine alınan kararlarda aktif rol oynadığını da biliyoruz. Lewis’in kim olduğunu bilirseniz siz de şaşırmazsınız. Ben bu kart oryantalist hakkında bazı bilgileri müsaadenizle sizlerle paylaşmak istiyorum.
1916 yılında Londra’da dünyaya gelmiş. 95 yaşında inatçı bir İslâm karşıtı. Yaşına rağmen İslâm karşıtlığında durup dinlenmek bilmiyor. İslâm tarihi ve İslâm-Batı ilişkileri hakkında otoriter kabul ediliyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusunda hizmet etmiş. Savaş sonrası ise Batılı siyaset karar merkezlerinin Ortadoğu üzerine en fazla müracaat ettikleri kişilerden birisi statüsüne yükselmiş.
Neo-oryantalizmin öncülerinden olan Lewis’in bana göre en büyük marifeti Medeniyetler Çatışması teorisini 20. yüzyılın sonunda tedavüle sokmasıdır.
Bildiğimiz kadarıyla “Medeniyetler Çatışması” kavramını 20. yüzyılın başlarında Basil Mathew isimli bir protestan misyoner, “Young Islam on Trek: A Study in the Clash of Civilizations / Hareketlenen Genç İslam: Medeniyetler Çatışması Üzerine Bir Çalışma” isimli eserinde kullanmıştı.
20. yüzyılın sonlarında ise Huntington’un “The Clash of Civilizations and The Remaking of World Order / Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması” başlıklı kitabıyla dünya gündemine girdi. Tabii kitaptan önce bir makale olarak yayımlamıştı bunu.
Aslına bakarsanız bu kavramı, Lewis, 1990 yılı Eylül ayında The Atlantic Monthly dergisinde, “The Roots of Muslim Rage” başlıklı yazısında tedavüle sokmuştur. Sonra da Huntington’a ödünç vermişti. Büyük Ortadoğu Projesi’nin kaldıraç gücünün bu çatışma teorisi olduğunu düşündüğünüzde bunun sıradan bir kavramsallaştırma olmadığını hemen anlarsınız.
Lewis, bilgisini, uzmanlığını ve bilimsel saygınlığını tetikçilik için kullanmaktan çekinmemiş bir bilim adamıdır. George W. Bush’un Ortadoğu danışmanlığını yaptı diyelim de, siz gerisini anlayın. Türkçe de bilen Lewis, Türkiye uzmanıdır aynı zamanda. Birçok eseri Türkçe’ye de tercüme edilmiştir.
Bu adamın Türk dostu olduğu propagandası yapılmıştır hep. Bunun temelinde de; 1993 yılında Le Monde gazetesine verdiği bir demeçte 1915 yılında Ermenilerin Osmanlılar tarafından öldürülmesinin bir “soykırım” olmadığını, “savaşın bir yan ürünü” olduğunu söylemesi yatar. Ama öncelikle Beyaz Türklerle kurduğu ilişkiler...
Yüzyılın sonuna kadar Avrupa’ya İslam hakim olacaktır, Avrupa Arap batısının, Mağrib’in bir parçası haline gelecektir, Almanya’daki Türklere ve Ak Parti tehlikesine dikkat türünden çeşitli dergilerde çıkan hezeyanları gırla gitmektedir.
Sizce bu adam bir Türk dostu olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi