Darbeler, askerin siyasete müdahalesi geride kaldı.

4 yıldızlı generaller a

rtık gazete manşetlerinden uyaramıyor, kırmızı çizgiler ilan

edemiyor.

O kapı kapandı.

Anayasa referandumu ile parti kapatma neredeyse imkansız hale geldi.

Artık ‘’411 el kaosa kalktı’’ manşeti atma imkanı da kalmadı.

Tezgah kuranların bir kısmı Ergenekon’da, Balyoz’da hesap veriyor.

O zaman geriye ne kalıyor; dua. Anadolu’da yağmur duası vardı, laikçilerin de seçim duası başladı.

Mekan Beykoz Konakları olabilir. Evin ortasına bir sandık koyup etrafında toplanıyorlar herhalde.

AK Parti içi eller yumruk yapılıyor ki, oy oranı düşsün; CHP’de avuçlar açılıp göğe çevriliyor ki oy yağsın.

Arkasından Şaman dansı bile yapıyor olabilirler.

Çünkü ortada 2 ay içinde değişme imkanı olmayacağı görülen bir tablo var.

AK Parti her zaman olduğu gibi kazanacak, CHP bir kez daha ana muhalefet göreviyle yetinecek.

MHP’nin de barajı aşma ihtimali giderek artıyor.

Şimdi tek hedef AK Parti’nin tek başına anayasa yapacak rakama ulaşmaması.

AK Parti, bu konuda CHP’nin eline düşerse yeni anayasa denilen metin eskisini aratır bir şekle dönebilir açıkçası.

Allah’ın Türkiye sevgisine de bir ölçüt bulunmuş, AK Parti’yi yüzde 40-42 çıtasında tutmak.

AK Parti yüzde 45 olur, hele bir de 330 milletvekili çıkarırsa, bilin ki, Allah Baba Türkiye’yi gözden çıkarmış.

CHP yüzde 25-26’larda kalırsa gözden çıkarmayı bırakın defterden bile silmiş.

Kanadoğlu kriterlerinden sonra bir de ‘’Allah Baba kriteri’’ çıktı.

Ey müslümanlar! Bilin ki, bu seçimde sadece iktidarı belirlemeyeceksiniz, Allah Baba’nın Türkiye sevgisinin ölçüsünü de ortaya koyacaksınız.

Allah Baba Türkiye’yi sevsin istiyorsanız, oylarınızın bir kısmını CHP’ye kaydırın, MHP’yi yüzde 15’e çıkartın, Kürtlere de şımarmayacakları kadar bir oy verin.

Ölçüyü kaçırmayın aksi takdirde Türkiye Türklerin olmaktan çıkabilir.

Yoksa cehennemde cayır cayır yanarsınız.

13 Haziran manşeti de şimdiden hazır “Oylar cehennem

için atıldı!”



Baykal bunu demeyecektin!

Deniz Baykal CHP’nin küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunmuş. Benzetmeyi de Galatasaray üzerinden yapmış.

Hem partisini uyarmış, hem de Hasan Cemal’in hafta sonunu berbat edecek bir açıklama yapmış. Yapılır mı bu Hasan Cemal’e. Neymiş, listedeki isimler iyiymiş ama uyum olmazsa Galatasaray gibi olunabilinirmiş. (Bilmeyenler için anlatayım koca kulüp baraj aşamayan CHP konumunda, lig bir kaç hafta daha uzun olsa küme bile düşebilirdi.) Korkmayı, yeni CHP’de artık böyle bir durum sözkonusu olmaz. Kimlerin uyum sorunu olacak ki, Rıza Türmen’le Sinan Aygün gül gibi geçinip gider. Sezgin Tanrıkulu ile Mehmet Haberal, oturup birlikte Kürt Sorunu’na çözüm yolları ararlar. Binnaz Toprak’la Nur Serter birlikte Yüksek Öğrenim Yasası ve üniversitede kılık kıyafet yönetmeliği hazırlar. Yok yok, bu listede kesinlikle uyum sorunu olmaz.



CHP’nin intiharı

Aday listeleri belirlenmeden once CHP’nin Mehmet Haberal’ı aday yapacağını yazmıştım.

Bu listenin Kılıçdaroğlu veya Parti Meclisi tarafından yapılmadığını, Derin Devlet’in CHP’ye dayattığını ısrarla savundum.

CHP dün akşam saatlerinde Derin Devlet’le göbek bağını bir adım öteye götürdü.

Bununla kalmadı, İttihat ve Terakki Partisi’nin günümüz versiyonu olduğunu bir kez daha gösterdi.

Cihaner’in son dakikada Denizli’den kontenjan adayı gösterilmesi, CHP’nin halk oyuyla iktidar olamayacağının açık itirafı sonunda.

CHP, son dakikada Tayyip Erdoğan’a hayatının kıyağını yaptı. Gerçi bu hamle AK Parti’nin seçim bildirgesini gölgede bıraktı ama Erdoğan’a yeni bir ivme kazandırdı.

12 Haziran artık yeni anayasa seçimi olmaktan ibaret değil, Derin Devlet’e karşı halkın iradesinin seçimi.

Derin Devlet’in sığlığı da son hamleleriyle ortaya çıktı iyice...