Faruk Çakır

Faruk Çakır

Topkapı Sarayı’ndaki zahmet

Topkapı Sarayı’ndaki zahmet

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen ‘müze’lerinden biri de bilindiği üzere İstanbul’daki “Topkapı Sarayı”dır. İstanbul’a gelip de bu müzeyi ziyaret etmeden giden ‘turist’e pek rastlanmaz. Bununla birlikte “Topkapı Sarayı”nı Topkapı semtinde arayan ya da yıllarca İstanbul’da yaşadığı halde; tarih ve ibret dersleri barındıran bu ‘müze’yi gezmeyenler de vardır.
Bizim de İstanbul dışından gelen misafirlerimizi gezmek için götürdüğümüz yerlerin başında Topkapı Sarayı gelir. Elbette misafirlerimizi sadece Topkapı Sarayı’na götürmeyiz. Başta Sultanahmet Camii olmak üzere diğer cami ve müzelere de götürürüz. Bu cümleden olarak son yıllardaki ziyaret listelerine ilave edilen (Sütlüce’deki) “Miniatürk” ya da bizim tabirimizle “Mini Türkiye” ve Topkapı Şehir Parkında yer alan “Panorama 1453” müzesini de zikretmek lâzım.
Bir misafirimiz vesilesiyle geçen Pazar günü (17 Nisan 2011) yine Sultanahmet civarı ve Topkapı Sarayı’nı gezmeye gittik. Hemen ifade edelim ki, bunca yıldır bu sarayı ziyarete gideriz, ilk defa bu kadar kalabalıkla karşılaştım. Daha doğrusu bazı bölümleri gezmek için oluşan uzun kuyruklarla karşılaştık. Hazine dairesi bölümü ve mukaddes emanetlerin bulunduğu “Has Oda” bunların başında geliyor. Kanaatimizce bu yoğunluk, sarayın bazı bölümlerinin (mutfak ve çin porselenleri bölümleri gibi) kapalı olmasından kaynaklanıyor. Kapalı bölümler sebebiyle bir bakıma ‘saray’ küçülmüş, ziyaretçiler de mecburen belli bölümlerde yoğunlaşmış. Saatler süren uzun kuyruklar ve sergilenen eserlerin önündeki kalabalık, ziyareti maalesef anlamsızlaştırıyor. Ne eserler arzu edildiği gibi incelenebiliyor ne de yazılan ‘bilgi’ notlarını okuma imkânı kalıyor.
Aslında problem, sarayın girişindeki ‘bilet satış bölümü’nde başlıyor. Bilet satış ‘vezne’leri var, ama yeterli değil.
Bilet satış bölümünde şöyle bir problem daha yaşanıyor: Yeteri katar bilgilendirme yapılmadığı için ‘Müze Kart’ almak isteyenlerle ‘bir defalık ziyaret için bilet’ almak isteyenler aynı sıraya giriyor. Kuyrukta yarım saat bekleyen bir kişiye sıra geldiğinde “Müze Kart almak istiyorum” diyor ve o anda “Buradan değil,—meselâ—yandaki sıradan/yandaki ‘vezne’den alabilirsin, yanlış sıraya girmişsin” cevabı veriliyor. Haydi, yeniden diğer veznenin önünde sıraya gir ve bir yarım saat da orada bekle!
Topkapı Sarayını ziyaret, öğrencilere ücretsiz. Yerli turistin ziyareti ise 20 TL. Kültür Bakanlığı’na bağlı Türkiye’deki bütün müzeleri, üstelik de bir yıl boyunca ziyaret imkânı sağlayan “Müze Kart”ın fiyatı da 20 TL. Böyle olunca insanlar “Müze Kart” almak istiyor. Fakat yeteri kadar tanıtım ve duyuru yapılmadığı için yanlış kuyruklarda uzun süre beklemek mecburiyetinde kalınıyor. Düşünün, daha müzeye girmeden tam 1 saat bekleyen bir ziyaretçi, müzeyi nasıl gezsin? Zaten müzeye girmeden yorgun düşmüş olunuyor.
Önümüz yaz ayları ve bu müzelere ziyaretçi akını olması mümkün. O halde, saray idaresi ya da Kültür Bakanlığı ciddî ve acil tedbir alması gerekir. Saray hakkında gazete ve televizyonlara ‘cilâlı’ mesajlar vermekle bu işler hallolmuyor. Bizzat gördük ve yaşadık ki, bilet satış kuyruklarında, ‘vezne’lerde yoğunluk var, ziyaretçiler şikâyetçi. Bilet ya da ‘müze kart’ kuyruğunda 1 saat beklenir mi? Hiç kusura bakmasınlar, Topkapı Sarayı girişindeki bilet kuyruğunu ve kargaşayı görünce 10 yıl öncesi SSK Hastanelerindeki ‘ilâç kuyrukları’nı hatırladık.
Yapılacak iş çok basit. Öncelikle “Müze Kart” veren veznelerle, günlük bilet veren ‘vezne’ler birbirinden ayrılır. Uzaktan okunabilecek şekilde de bu bilgiler doğru-dürüst her yere yazılır. Gerekiyorsa, sesli sistemle insanlar ikaz edilir. Hiç kimse yanlış sıralarda boşuna bekleyip vakit kaybetmez.
“İnsana değer veren” yöneticiler bunu yapar. Yoksa “bir numaralı müze”de, “sıfırın altında hizmet” verilmiş olur ki buna hiç kimsenin hakkı yok. “Şikâyet”ten Topkapı Sarayı notlarını yazmaya yer kalmadı. Nasipse başka bir vesile ile onlardan bahsederiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi