Boğaz kuruyacak!
ÇILGIN Proje denilen ‘İstanbul Kanalı’ konusundaki manşetlere ve köşe yazılarına bakıyorum. Basının önemli bir bölümü alkış tutmadan, kara çalmadan projenin büyüklüğüne göre büyük haber olarak vermiş. Çeşitli uzman görüşlerini aktarmışlar, lehte veya aleyhte...
Doğrusu budur.
Seçim posteri gibi birkaç manşeti geçiyorum.
Muhalif bir gazeteye gözüm takılıyor, Erdoğan’ın bu projeyi Ecevit’ten “intihal ettiğini” yazıyordu; “Çılgın aşırma” diye manşet atmıştı... Birinci sayfası, bu projenin ne kadar kötü olduğuna dair haberlerle doluydu: Proje “yandaşları zengin edecek”ti, proje bir “hayalet”ti, “ekolojik denge yok olacak”tı, “müteahhitler sevinçten havaya uçuyor”du...
Ecevit memlekete ne kadar kötülük yapacakmış gördünüz mü?!
Bazı köşe yazılarına bakıyorum, kırk yıllık gazeteci birden ‘su mühendisi’ oluvermişti, kanal yüzünden Boğaz’ın kuruyacağını yazıyordu. Demek ki, Karadeniz’in suyu kanala akacak, Boğaz’da su kalmayacaktı!
Bu arkadaşımız fizikteki “birleşik kaplar” kanununu iptal etmişti.
Çevre duyarlığını anlarım...
Öte yanda, bazı iktisatçıların “bu kadar para başka yerlerde başka projelere yatırılsa daha verimli olabilir” şeklindeki eleştirilerini ise ciddi buluyorum. Bunu araştırmak lazım.
Ekonomi ve çevre konusunda eleştiriler yapılmalı, proje bu açılardan gözden geçirilmeli.
Fakat kâğıt üzerindeki çalışması bile 400 kadar uzmanın katılımıyla iki yıl sürecek bir projenin “müteahhitlerin cebi dolacak... Boğaz kuruyacak” sloganına indirgenmesini ciddiye almak mümkün değildir.
Devlet yatırımlarının girişimci sınıfı geliştirmesi korkusu bir iktisadi zihniyet marazıdır.
Bu kafanın 1930’larda ekonomiyi nasıl boğduğunu Şevket Süreyya Aydemir çok iyi anlatmıştır. Atatürk de daha fazla tahammül edememiş, Celal Bayar’ı 1934’te İktisat vekili, 1937’de Başvekil yapmıştı.
Bu kafa, Menderes’in 1954’te Samsun limanının temelini atmasına, yabancı sermaye kanununu çıkarmasına, “her mahallede bir milyoner” yetiştirme politikasına da itiraz etmişti! Metin Toker’in kitaplarında da okuyabilirsiniz bu kafanın hallerini...
Bu kafa Boğaz Köprüsü’ne, ‘montaj’ diye otomotiv sanayiine, renkli TV’ye, 24 Ocak kararlarına da karşı çıkmıştı!..
Alternatif projeniz ne?
‘Kanal İstanbul’ projesi Ecevit’inmiş; ne kadar güzel, akıl için yol bir! Daha önce de Abdülaziz’e kadar çeşitli Osmanlı padişahları düşünmüş bunu.
Böyle tasavvurlar, ekonomimiz bunları inşa edebilecek güce ulaştıkça projeleşiyor, yatırıma dönüşüyor.
Atatürk Türkiye’si Ankara’nın içme suyu için 13 milyar metreküp hacimli Çubuk barajını yapmıştı; elli yıl sonra 530 milyar metreküp hacimli Atatürk barajını yaptık...
Bugün her alanda daha çok ve daha büyük projeleri düşünmek iyidir, ufuk açıcıdır.
Keşke CHP “bizim projemiz insan” diye şiirsel sözler söyleyeceğine, bu parayla daha verimli yollardan ekonomik büyüme ve insanımıza gelir sağlayacak alternatif projeler sunsaydı.
Bu akşam saat 19.00’da CNN Türk’te “Eğrisi Doğrusu Özel”de mimar Ahmet Vefik Alp, ekonomist Refik Erzan ve deprem uzmanı Mustafa Erdik’in soru ve eleştirini eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım cevaplayacak. Ben de merak ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.