Rahim Er

Rahim Er

Sabah namazına bekleyen şehîdler

Sabah namazına bekleyen şehîdler

Mehmet Akif’in o meşhur mısralarını bilirsiniz. Şair, otuz iki dişini öğütürcesine hıncını haykırır: ‘Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela!..’
İttihadçı sersemleri, devleti bir Alman oyunuyla I. Dünya Harbine sokmuşlar, memleket talan edilmektedir.
Öyle ki o gün düveli muazzama denen ‘uluslararası güç’, tâ Yeni Zelandalardan, Avustralyalardan aç kurt sürüleri halinde gelip Osmanlı Türkiyesini işgal etmektedirler.
Çanakkale’de onlara geçit verilmedi. Savaştan sonra ölülerine en mutena yerler tahsis edildi. Mehmetçiğin yattığı aziz topraklar ise bir zaman evveline kadar bakımsız kaldı. Öyle ki neredeyse burada işgalci evlatları yatan sömürgeci devletler, Çanakkale Şehitliğini ortak park adıyla Türkiye’den koparacaktı.. Bugün dahi hukuki yapının çok sağlam olduğunu bilmiyoruz.
Fakat bildiğimiz bir şey var:
Mehmet Akif’in ‘Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela!’ dediği Yeni Zelanda ve Avustralyalı yani İngiltere’nin taşeron istilacılarının torunları her sene uçakla 30 saat öteden Çanakkale’ye gelip ölülerini ziyaret ederek onlara dua etmekteler.
Bu sene de geldiler.
Hoş geldiler.
Tabii ki o binlerce insan, misafirimiz. Tabii ki dedelerinin fiilinden onları mes’ul tutmayız. Aksine İslam içinde olduğunu iddia eden bazı akımların kabir ziyaretini ‘küfr’ yani dinden çıkma telakki ettikleri bir dünyada bu kadirşinaslığı takdir eder ve kendi çocuklarımıza da ‘bakın ve ders alın!’ deriz.
Anzakzâdeler, Anzakzedelerin mübarek vatan topraklarına bu sene de geldiler ve yine bir şafak ayini yaptılar... Ayini idare etsin diye en namlı papazlarını getirmişlerdi. Bizim ise 57. Alay, ‘Ata’nın yolunda’ adıyla bir sabah yürüyüşü yaptı. Sayı açık farkla da olsa bir anlamda nisbet veya karşı duruştu. İsterdik ki o sabah, orada o alayımız daha bir kuşatıcı ve daha zengin düşünsün. İbret alınmış olsun, bir şeyler aşılsın. Önce o topraklarda şehid düşen azizler azizi genç fidanlar gibi sabah namazı kılmış olsunlar. Nasıl görülmez? Diğerleri yürüyüş yapmıyor, İncil okuyor, ayin yapıyor.
İsterdik ki: Her 18 Martta 250 bin genç o Çanakkale’de o cennet yolu Şehidlikte bir sabah namazında buluşup 250 bin şehid dedesine Kur’an-ı kerîm okusun.
Gençlerimizin epeycesi Paris’i bilir.
Pekin’i bilir.
Londra’yı bilir.
New York’u bilir.
Çanakkale’yi ise Anzaklar bilir.
Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela/Hani tauna da züldür bu rezil istila/ Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil/Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil/Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına/Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi