Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün Usâme bin Ladin’i tarihin en büyük teröristi tanımlamasına tarihçi sıfatıyla katılıyorum. Hiç değilse modern zamanların en azılı terör lideridir.
Usâme bin Ladin, el-Kaaide denen sünnî terör örgütünün kurucusu ve lideri idi. Batı emperyalizmine ve öncüsü Birleşik Amerika’ya cihad dediği amansız bir savaş açmıştı. Hattâ terör eylemlerini hemen hemen savaşa döndürdü diyebilirim. New York’ta dünya iş âleminin en büyük merkezi çifte gökdelenlerin intihar uçakları ile yok edilmesi, tarihin en büyük ve en etkin (tesirli) terör eylemidir. Hattâ milletlerarası politikaya yön değiştirtti. Amerika’yı terörü söndürmek motifi ile Irak’a çıkardı, Yakın Doğu’ya büsbütün angaje etti.
Usâme, İslâm’ın terör üreten bir din olduğu sapık iddiasının sahiplerine en etkili delili oluşturdu. İslâm’ın tamamen haksız, tamamen aykırı bir ithama maruz kalmasına zemin hazırladı. Hristiyan dünyasında Müslümanlar’a karşı çekingenlik, yer yer husumet derecesini buldu.
Usâme bin Ladin, en güçlü Müslüman devleti olan Türkiye’yi de terör eylemlerinden esirgemedi. 10 yıl boyunca CIA gibi Türkiye bütçesinin fazlasına sahip en büyük istihbarat teşkilâtına yakalanmaması ile de tarihe geçecektir.
Başkanlığı sırasında Usâme’nin öldürülmesi. Obama’ya ikinci dönemi hazırlayacak bir faktör olabilir. Müjdeyi Amerika halkına verdi ve halkını coşturdu. Öcalan’ın yakalanmasını Ecevit değerlendirememişti. Ama terörün oluşumu sebepleri çok daha derinlerde yatar. Usâme’nin ortadan kalkmasının terörü küçültebileceği bile kesin sayılmaz.
Birtakım fanatikler Usâme’yi kahraman, mücâhid, hattâ şehit ilân edecektir. Zaten el-Kaaide şu veya bu şekilde faaliyetini sürdürecektir. Kaldı ki Tâlibân, el-Kaaide derecesinde dehşet saçan bir örgüt hâline geldi. Teröre karşı mücadele bütün ciddi devletler için müşterektir, geçerlidir. Ancak terörü koruyan devletler de var. Washington’un terörist devletler listesi ünlüdür. Her hâl-ü kârda Usâme’nin öldürülmesi, bilhassa Batı’ya dönük bütün demokrasilerde sevince yakın memnuniyetle karşılandı, vah vah falan diyen yoktur. Usâme’nin korkunç ve korkutucu eseri el-Kaaide’nin kimin eline geçip nasıl kullanılacağını da göreceğiz. Sonunda el-Kaaide de, benzerleri de birer ikişer küçülüp görünmez hâle gelirler. Terörün yok edilmesi ise bugün için mümkün görünmüyor.