Müslümanlar, Allah’a inanır, inanmayanların inançlarına da karışmaz. Daha net ifadeyle, putlarına sataşmaz!
Kâfirun süresi açık: “Sizin dininiz size, benim dinim bana!”
Kars’taki “Ucube” yıkılıyor ya, bazıları bunu putlarına tecavüz olarak yorumlamışlar.
Hemen saldırıya geçmişler.
Sultanahmet Camisi resmine “ucube” mahyası asmışlar!
Tesettürle dalga geçmeye kalkışmışlar!
Heykelperestlik, malum bir partinin 7. Okudur.
Bu yedinci ok memlekette öyle ucubeler dikilmesine yol açmıştır ki, böylece zevksizlik, estetiksizlik, çirkinlik dokunulmazlık kazanmıştır. Heykeller Türkiye’nin dokunulamazlarıdır! Sıkıysan çirkinlik anıtı bir heykel hakkında konuş veya yaz!
Daha 1940’larda Necip Fazıl Büyük Doğu dergisinde, bu heykellerin nasıl ucube olduklarını, zevkten ve estetikten yoksun olduklarını yazmıştı. (Kendi heykelini mevcut heykellerin yerine ikame etmek niyetinde olan İnönü devrinde yazıldığı için üzerine gidilmemiş olmalı.)
O zamana kadar yapılan heykeller şimdikilerle kıyaslanırsa, bayağı sanat eseri sayılır!
Ya 1980’den sonra dikilenler?
Yani, eski heykeller yeni heykelleri heykellik haysiyetlerini rencide ettikleri için parça parça etseler yeridir!
Kars ucubesini, esasen Türkiye’nin plastik sanatlarla uğraşan güzeli, estetiği iş edinen gerçek sanatçıları yıkmak için harekete geçmeli idi.
Ya Sultanahmet camisini onun karşısına dikmek ne oluyor?
Sultanahmet camisi... Yani “Mavi camii” bugün yabancı turistlerin Türkiye’de en fazla ziyaret ettikleri camidir.
Adamlar müslüman mabetlerini ziyarete meraklı oldukları için gelmiyorlar Sultanahmet’e. Onun bir dünya şaheseri olduğunu bizden daha iyi biliyorlar.
Ya bizimkiler?
Sanat zevkleri ucube seviyesinde kalmış olanlar...
Peki bunlar neden Eskişehir’de ayaklanıyor?
Eskişehir’in namdar başkanı, CHP’nin DSP’den yeni transferi, 12 hazirandan sonra Kılıçdaroğlu’nun arzu edilen başarıyı gösterememesi halinde başkanlığı konuşulacak isim...
İşte bu isim, asıl işinin dışında acayip heykel meraklısı.
Heykel meraklısı denilince, güzel heykellere merak anlamında değil. Kendisi rektörlüğü zamanında üniversiteyi heykellerle doldurmuştu. Yine yanlış anlaşılmasın, kendi yaptığı heykellerle!
Boğa, inek, öküz heykelleri...
Büyükerşen’in büyük sanat eserleri!
Eh siz, rektörün, büyükşehir belediye başkanının, her devrin adamı şöhretli bir kişinin heykellerini sanat eseri sanırsanız, estetik beğeniniz o sınırda ise, Sultanahmet veya başka bir mimari şaheserimizi de elbette başka türlü görürsünüz!