Siyonist işgal devletinin kuruluş beyannamesinin yayınlanması olayı, Filistin halkı tarafından Nekbe, yani büyük felaket olarak adlandırılır. 14 Mayıs 1948’de gerçekleştirilen bu olayın 60. yıldönümü münasebetiyle işgal zulmünün gündeme getirilmesi, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren Filistin halkının sesinin duyurulması amacıyla Filistin’de ve Filistin dışında muhtelif etkinlikler düzenleniyor. Bu çerçevede Türkiye’de de birtakım etkinlikler düzenleniyor ve biz bugünkü yazımızda bu etkinliklerden söz etmek istiyoruz.
* Bugün İstanbul’daki muhtelif sivil toplum kuruluşları, Beyazıt Meydanı’nda “İşgalin 60. Yılı, özgür Filistin’in Miladı Olsun” sloganıyla bir gösteri düzenliyor. Eylem saat 13.30’da başlayacak ve Filistin halkının özgürlük mücadelesine destek çağrısı yapılacak. Bu önemli gösteriye katılmayı İstanbul’da ikamet edenlerin bir sorumluluk kabul etmesi gerekir.
* Saadet Partisi Ankara Gençlik Kolları, işgalin 60. yıldönümü münasebetiyle bugün iki önemli etkinlik düzenliyor. Birincisi saat 11.00’de İsrail büyükelçiliği önünde basın açıklaması olacak. İkinci eylemin ise bir kitlesel ortak tavır şeklinde gerçekleştirilmesini istiyorlar. Bu amaçla yine bugün gece saat 22.00’de beş dakikalığına ışıklarımızı söndürmemizi ve bu süre içinde Filistin halkına dua etmemizi talep ediyorlar. İşgal devleti, Gazze’yi aylardan beri kuşatma altında tutuyor ve elektrik üretmede kullanılacak yakıtı sık sık kesiyor. Bu yüzden sağlık kurumları bile çalışamaz hale geliyor. Bazen bölgenin neredeyse tamamına yakını karanlığa gömülüyor. İşte bu zulme maruz kalan o insanların ızdırabını kısmen de olsa anlamak ve o insanlara hiç olmazsa dua ile destek olmak için böyle bir eylem iyi düşünülmüş.
* Ankara’da bir diğer eylem de Mazlum-Der tarafından düzenleniyor. Mazlum-Der’in eylemi de yine İsrail işgal devleti sefaretinin önünde protesto gösterisi olacak. Fakat bu gösteri 15.45’te gerçekleştirilecek. Aynı gün iki ayrı gösteri olması, işgalcilere Filistin halkının meşru direnişinin yalnız bırakılmayacağını iki kez hatırlatma açısından inşallah isabetli olacaktır. Ayrıca sabahki gösteriye katılma imkânı bulamayanlar, bu ikinci eylemde yer alarak işgale karşı tavır koyma sorumluluklarını yerine getirebilirler. Ama Ankaralıların da her hal ü kârda ezilen Filistin halkının davasına duyarlılıklarını göstermeleri gerekir.
* İstanbul’da yarın, yani 15 Mayıs Perşembe günü de önemli bir etkinlik düzenleniyor. Bu etkinlik bir salon toplantısı şeklinde olacak. “özgür Kudüs, İsrail’siz Bir Dünya” sloganıyla düzenlenecek bu etkinlik, İstanbul Halıcılar Caddesi’ndeki Renk Düğün Salonu’nda yapılacak ve akşam saat 20.00’de başlayacak. Programda Filistin davasını ve işgal gerçeğini anlatan konuşmalar, Filistin halkının duygularını yansıtan marşlar, Siyonist işgalin gerçek kimliğini ve ona karşı sürdürülen meşru direnişin kararlılığını ortaya koyan sinevizyon gösterimi yer alacak. Ayrıca Gazze’den canlı bağlantı ile kuşatma hakkında katılımcılara bilgi verilecek. Program esnasında salonda fotoğraf sergisi de yer alacak. Siyonist işgal sadece Filistin için değil, tüm İslâm âlemi açısından bir çıbanbaşıdır. Böyle bir çıbanbaşından kurtulmak, İsrail’siz bir dünyaya kavuşmakla mümkün olacaktır. Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşturulması da bütün Müslümanların ortak sorumluluğudur. Bu açıdan “özgür Kudüs, İsrail’siz Bir Dünya” sloganı iyi seçilmiş.
* Biz de Allah’ın izniyle “Büyük Felaketin Altmışıncı Yıldönümü” başlığını taşıyan bir dosyamızı medya organlarına dağıttık. Ayrıca Web sitemizde de (www.vahdet.com.tr) yayınladık. Oradan okuyabilir, daha geniş bir kitleye ulaştırılmasına yardımcı olabilir, böylece işgal gerçeğinin tanınmasına katkıda bulunabilirsiniz. Medya alanında çalışanlara, internet yayıncılığı yapanlara, bu dosyamızdan yararlanmalarını tavsiye ediyoruz.
Zaman zaman “Filistin için ne yapabilirim?..” sorularına muhatap oluyor, birçoklarının da bir şey yapamamaktan dolayı yakındıklarına şahit oluyoruz. Oysa bu konuda çok şey yapabiliriz. Hatta bugün yapabileceklerimiz geçmişe nispetle daha çoktur. Yukarıda zikrettiğimiz etkinliklere iştirak edilmesi, destek verilmesi de bu amaçla yapabileceklerimizin bir parçasını oluşturuyor. “Filistin için ne yapabilirim?..” sorusunu sorup, bu konuda bir şey yapamamaktan yakınıp da bütün bu faaliyetlere bigane kalınması tam bir çelişkidir. öncelikle yapabildiklerimizi yapmaya çalışalım. Allah’ın izniyle mesafe katettikçe daha fazlasını yapabileceğimizi göreceğiz.