Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir önceki!..
Başlığın işaret ettiği meseleye geleceğim de... Öncelikle şunu halledeyim:
Efendim; Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Genel Kurulu’nda ayakta alkışlanmış!.. Muhalefet Liderine gösterilen ilgi, Başbakan’a gösterileni gölgede bırakmış...
Orada olmasaydık, inanabilirdik!..
Hayır, dün sıcağı sıcağına kaleme aldığımız gibi Kemal Kılıçdaroğlu, seçime çok az bir süre kalmış olmasının da etkisiyle “Baykal’ın gördüğünden daha fazla” alâkaya mazhar oldu.
Baykal kürsüye yöneldiğinde salondakilerin büyük bir bölümü dışarı çıkmış olurdu.
Önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu izlendi, farkın biri bu.
İkincisi de, “Esnafı Maliye kıskacından kurtaracaklarını” söylediğinde alkışlanmış olması.
Esnafla Maliye arasında öylesine yaman bir çekişme ve anlaşmazlık var ki; bu lafları bir başka partinin genel başkanı, mesela Osman Pamukoğlu da söylemiş olsaydı, alkışı alırdı!..
•
Evet, meselenin o tarafını netleştirdikten sonra söz verdiğimiz üzere gelelim TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun performansına...
Dur direkt olarak maksadıma geleyim:
Ya arkadaş; benim bir derdim var;
Bizim takım, yani “maneviyatçı” takımı, maalesef son derece edilgen, son derece ezik, son derece kompleksli.
Bunun sosyolojik tahliline girecek değilim; köyden kopuş, şehirde eziliş, sisteme sonradan dahil oluş...
Bunların hepsi önemli mazeretler de...
Yeter artık!..
Dünyaya –affedin- Marksist Sol’un apış arasından bakmayı adet edinmiş kompleks yığını...
Halbuki şunu görüyoruz ki; mukaddesat düşmanları içleri boş birer tenekeden ibaret.
Kim oğlum bunlar; ne üretmişler, ülkeye beladan sıkıntıdan başka ne vermişler, neyi becermişler, hangi başarıları var?..
Bunları adam yapan bizleriz maalesef, gece gündüz içmekten, ona buna yaltaklanmaktan başka bir halta yaramayan züppe takımına gösterdiğimiz itibarı, bizim adamlarımıza göstermiyoruz!..
Bir bakın; rahmetli Adnan Menderes, rahmetli Turgut Özal, rahmetli Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan...
“Lider”ler hep bizden çıkıyor; Kenan Evren’inden Ecevit’ine, İnönü’sünden Deniz Baykal’ına kadar bu adamların batırdığını bizler kurtarıyoruz...
Bu iğrenç adamların kullandıkları kanalizasyon şebekesinden bindikleri hızlı trene kadar her bir şeyi bizler yapıyoruz!
Bu eziklik niye, bu büzüklük niye?...
Bakıyorum; Rifat Hisarcıklıoğlu gibi alanında devrim gerçekleştirmiş bir sivil toplum örgütü liderini bile takdir etmek zorumuza gidiyor!..
Hatırla; TOBB, Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan evvel ne haldeydi?..
Sütü bozuk darbecilere kuyruk olan, esnafın bütün kaynaklarını darbecilere akıtan kirli yönetimlerden, “beşli çete mensupluğundan” aldı TOBB’u, dünyanın en saygın sivil toplum örgütlerinden biri haline getirdi.
TOBB’un bir önceki yönetimi ile bu yönetimi arasındaki fark, “inanan” insanın, inancına “azmi”, “irade”yi, “usul, erkan bilmeyi” eklediğinde neler yapabileceğinin de kanıtı.
Bakın;
Türkiye ekonomisi Avrupa’nın en büyüklerinden değil ama...
TOBB, karşılığı olan sivil toplum örgütlerinin en büyüklerinden!
Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB’un muadili olan sivil toplum örgütlerini bir araya getiren Eurochambers’ın Başkan Yardımcısı...
OECD, komşu coğrafyadaki tüm ülkelere TOBB’un yapılanmasını örnek gösteriyor.
TOBB üniversitesi, kısa sürede Türkiye’nin en çok tercih edilen lisans, lisans üstü eğitim kurumu haline geldi.
Dünyanın en önemli liderleri, TOBB’un önünden geçiyor, TOBB’un desteğini almaya çalışıyor.
Vesaire vesaire...
Bir 28 Şubat sürecinin TOBB’una bakın, bir de bugünkü TOBB’a...
Aradaki fark muazzam;
Bu fark da inanan ile inanmayan arasındaki farktır bir yönüyle.
Son sözüm ilgilisine:
Aptallığı bırak, adamına sahip çık!..
Adamlarına sahip çık!..
Kaybetmeden anla kıymetlerini!..
Ezilme, büzülme.
Adam ol!..