2011 seçimleri, Türkiye’de demokrasinin kökleşmesi dışında, Orta Doğu’da, Avrupa’da da etkilerini gösterecek. Avrupa’da önümüzdeki zaman zarfında epey önemli seçimler yapılacak. Epey değişiklik olacak.
Türkiye, Avrupa sistemini de etkiliyor. Osmanlı ailesinden inmesi ve Türkiye’nin AB üyesi olmasından ödü kopması bakımından, Fransa’nın yarı başkan cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ülkemizdeki gelişmeleri izlediği muhakkaktır.
Ama tekrar seçilmesi ihtimali gittikçe zayıflıyor. Epey güçlü rakipleri olacak. En güçlüsü eski bakanlardan hâlen IMF başkanı Dominique Strauss-Kahn idi. 62 yaşında, Sosyalist Parti adayı, ünlü bir televizyoncu ile evli, 4 çocuk sahibidir. Cinsel saldırı suçundan tutuklandı. Bir kısım basın olayı Sarkozy’nin tertibi şeklinde değerlendiriyor.
Sarkozy’nin ilham kaynağının Deniz Baykal olayı olabileceği de, benim tahminimdir. Bir kasetle, koskoca CHP’nin genel başkanı makamından düştü. Tabiatiyle kaset olayı, cinsel taciz değil. Çok kötü niyetli meçhul bir şebekenin eseri. Ama ana muhalefet partisinde zelzele oluşturdu. MHP kasetlerinin kaynağı da aynı mı, kimse bilmiyor.
Strauss-Kahn’ın bu skandaldan sağlıklı çıkacağını sanmam. Madam Royal, bir defa daha Sarkozy karşısında şansını deneyecektir. Zaten az bir farkla Fransa’nın ilk hanım cumhurbaşkanlığını kaybetmişti.
Türk Yenileşme Hareketi’nde olduğu kadar Yenileşme edebiyatımızda da örnek aldığımız, şu anda ülkemizde muazzam yatırımları bulunan Fransa, NATO ve Avrupa’nın her çeşit örgütünün üyesi Türkiye’yi, Avrupa Birliği dışında bırakıyor. Türkofobi’nin (Türk korkusu) bu derecesi, AB’ye mutlaka zarar verecektir.
Cinsel tecavüz, cinayetten sonraki en ağır suçtur. Bu bakımdan IMF Başkanı zor durumda. Yakamızı zorlukla kurtarıp ekonomik bağımsızlığımızı kazandığımız IMF’dir. Erdoğan iktidarının en önemli başarılarındandır. Geniş ölçüde ABD kapitaline dayanır. Bu bakımdan, ister misiniz, sadrâzam torunu eski ekonomi bakanımız Kemal Derviş IMF başkanlığına atansın? Diplomasinin gittikçe sürprizlere açık duruma gelmesi aslında olumlu bir gelişme değil. Ama gerçekler böyle...