Seçime 20 gün kaldı. Eteklerdeki taşlar dökülecek, zuladaki kasetler bir bir çıkacak piyasaya.
Siyasetçiler konuşsun biz yazalım...
Kılıçdaroğlu ve Özgürlük
Maşallah Kılıçdaroğlu “basın özgürlükçüsü” kesildi.
25 temmuz 2010 günü Vakit’te yazdığım yazıyı, taa Aralık ayında görüp hakkımda dava açmanın özgürlük neresinde? (Bereket Türkiye’de hukuk var da, berat ettik.)
Yener Dönmez’i 12 Eylül 2010 günü göz altına aldırmanın neresi özgürlükçülük?
Kılıçdaroğlu, görüşlerini yazarak açıklayanlardan sadece yandaşlarına mı özgürlükçü kesiliyor?
Kasetler ve MHP
Kasete konu olmak rezâlet...
Kasetleri siyasete alet etmek felâket...
Kasetleri seyretmek fecâat...
Fakat, kasetleri görmezden gelmek denâat; yani alçaklık...
MHP, “bir kısım medya”nın sus-pus olmasına sevinmemeli... Susmaları, MHP’nin karakaşına kara gözüne ve hilal bıyıklarına hayran olduklarından değil; Ak Parti’ye gitmesi muhtemel MHP oylarının yerinde kalması... MHP tek başına iktidara yürüyecek olsa, sabah akşam, utanmadan kaset döndürürler televizyonlarda. 24 saat kasetlerdeki kadınları konuştururlar.
Türkeşsiz MHP
Üşenmedim, MHP seçim beyannamesini okudum. Kitapta ne Türkeş’in adı var, ne de fikri... Kitapta, MHP yerine başka bir parti adı yazın, hiçbir şey fark etmez... Ruhsuz bir düzen partisi... Ülkücü heyecanın zerresi yansımamış bir beyanname...
Ne âlâ Sırrı Süreyyâ!...
Beynelmilel’i hepimiz çok sevmiştik. Hele o cenaze bandosunun salat-ı ümmiye çalmasındaki ironi!... Gülmekten yere geçmiştik...
Ben, Sırrı Süreyya’nın yazılarını beğenerek ve severek okurdum. Alışılmış yazarlardan farkı vardı. “Dolaylı anlatım”larıyla, zengin bir gönderge dünyası ve geniş bir çağrışım alanı oluşturuyordu. Yani, üslup farklılığı vardı yazılarında.
İmdiii... Bakalım, Beynelmilel ile 12 Eylül militarizmini eleştiren Sırrı Süreyya, İmralı-Kandil militarist vesayetini eleştirebilecek mi?
Altan Tan ve Zerdüştlük
Yazılarını en son Özgün Duruş’ta okuduğumuz “sıkı İslamcı” Altan Tan, bakalım Zerdüştlükle İslâmiyet’i nasıl bağdaştıracak? Yoksa, Zerdüşt mahallesinin tek İslamcısı olarak mı kalacak?
Anayasa meselesi
Geçen yaz, “hayır”la yatıp “hayır”la kalkanlara bakıyorum da, maşallah hepsi de bizden fazla yeni Anayasa yapma sevdasında. Yeni anayasa konusu gündeme oturdu ya, herkes anayasacı kesildi. Görüyor musunuz iktidarı, muhalefetini bile dizayn ediyor.
Sur içi “Müze Şehir”
İstanbul Kanalı’ndan sonra 2 yeni şehir projesi var gündemde.
Anlaşılan, İstanbul’un nüfus yoğunluğu kanalın etrafına ve yeni kurulacak şehirlere yönelecek. Belki bu arada, deprem falan denerek, mevcut şehirden bazı alanlar da boşaltılacak. Hükûmetin yerine ben olsam, hazır taşlar yerinden oynamışken, Sur içini bir “Müze Şehir” şeklinde düzenler ve dünya âleme kültür şehri nasıl olurmuş gösteririm.