Kapatma davasının üzerinden neredeyse üç ay geçti. Hala AKP’nin ne yapacağı belli değil.
Davanın açıldığı ilk günlerde gösterilen şiddetli tepkiler, yerini bekle gör politikasına bıraktı.Anlaşılan Başbakan Anayasa mahkemesinin kararını gördükten sonra pozisyonunu belirleyecek.
Sonuçlara göre politika belirlemek bir yoldur ama doğru bir yol değildir. önemli olan sonuçları belirleyen bir siyaset izlemektir.İş işten geçtikten sonra tedbir almak çoğu kez fayda yerine zarar getirir.
22 Temmuz seçimlerinden önce bugün AKP’yi kapatmak isteyenlerin hedefi mümkün olduğu kadar güçsüz bir AKP’nin meclise girmesini temin etmekti.Yani zayıf bir AKP, önemli reformlar için başka partilerin desteğine muhtaç olan eli kolu bağlı bir hükümet. Bunun için AKP dışındaki partileri birleştirmek, ittifaka sokmak için her yol denendi.
Ama oyun tutmadı.
Başka ve daha kudretli bir el bu oyunu bozdu.
Şimdi B planı devrede.Ama hedef aynı.
Liderini, 30-40 milletvekilini kaybetmiş bir AKP -darbecilerin-korktuğu hiçbir demokratik açılımı yapamaz.Halkını düşman gören bu vesayet rejimi aynı şekilde devam edip,gider..
AKP, Anayasa mahkemesinin vereceği karara göre muhtemelen bir erken seçime gitmeyi hesaplıyor.. Başbakan –kapatma şokunun- AKP’yi daha güçlü bir şekilde iktidara getireceğini, Hukuk kisvesine bürülü bir yargı darbesinin toplumsal refleksleri harekete geçirerek, daha radikal düzenlemelere meşruiyet kazandıran güçlü bir iktidarın yolunu açacağını düşünüyor olabilir.
Erken seçim hedefine bağlı böyle bir strateji her zaman aynı sonucu vermeyebilir. Toplum mühendisliğinin farklı bir şekli olan bu strateji başarısız olursa, bu AKP’nin sonu olur. Böyle bir ihtimal de her zaman vardır.
22 temmuz seçimlerinde düzenlenemeyen siyaset alanı , dağınıklıktan kurtarılarak yeniden tanzim edilirse, AKP ummadığı bir netice ile karşılaşabilir.
Nitekim, AKP’nin seçim kozuna karşı şimdiden bazı hazırlıkların yapıldığı görülüyor.22 Temmuz’da birleştirilemeyen ANAP ile DP’nin bu defa izdivaçları kesin gibi.çiller’in devreye sokulmasıyla ANAP-DP ekseninin 22 Temmuz’ seçimlerinden daha fazla oy alacağı da kesin. .Buna Numan Kurtulmuş’un başında bulunduğu bir SP ile BBP’nin ittifakı da eklenirse, AKP’nin işi iyice zorlaşır.
Baraj aşan her parti ,AKP’nin milletvekili sayısını düşürecektir. Mevcut seçim sistemiyle 22 Temmuz’dan daha çok oy alıp, daha az milletvekili çıkarmak mümkündür.
Onun için bekle gör politikasının doğru bir siyaset tarzı olduğunu düşünmüyorum.