İstanbul’un kazandırdıkları
Osmanlı Sultanı, 1516’dan itibaren aynı zamanda İslam Halifesi’dir. Keza Roma İmparatorudur. Gayrimüslim teb’anın hukukunun da teminatıdır. Dar’ül Hilafe, aynı zamanda Ortodoks Hristiyanlığın da merkezidir. Fatih Sultan Mehmed Han, camiye tebdil eylediği Ayasofya Camiî Şerifini ‘Kim ki camilikten çıkartırsa’ ona mânevi tehditler yağdırdığı vasiyetnamesini tanzim eder. Ancak diğer taraftan Ermeni patrikliği kurdurur ve her kavmi insanca yaşama ve ibadetini hür bir şekilde eda etme imkânlarına kavuşturur. Hukuk ana caddesinde iki şerit vardır. Müslim ve gayrimüslim. Tercihini yapan, hayat üslubunu seçmektedir. Bunların kavranması imparatorluk hayatına bir parça aşina olmakla mümkün.
Herkes himaye görür.
Herkesin hukuku mahfuzdur.
Ama ihanetin imtiyazı yoktur.
Rus çarı Alexandr’la iş birliği yaparak devlete ihanet eden patrik V. Gregorious, Sultan II. Mahmud iktidarında 21 Nisan 1821’de Patrikhane’nin orta kapısı önünde idam edilir. Dikkat edilecek husus, ülkeden ilk kopuşun az sonra yaşanacağıdır. Bugün de kendine gelemeyen Yunanistan 1829’da isyan edip istiklaline kavuşacaktır. Suç tafsilatı, patriğin göğsündeki yaftada mevcuttur. Heybeliada Ruhban Mektebi’ne izin verileceği zaman bu kapının açılması da şartlar arasında yer almalıdır.
826 yıl rüyası görülen İstanbul.
470 yıl başkent olan İstanbul
408 yıl hilafet merkezliği yapan İstanbul milletimize 5 şey kazandırdı:
Büyük bir itibar.
İstanbul Türkçesi.
İstanbul Hanımefendisi.
İstanbul Beyefendisi.
Ve dünya çapında düşünme melekesi.
Eğer Abdülhamid-i Sani, İttihadçılara uyarak Beylerbeyi Sarayını tahliye edip Anadolu içlerinde tahsis ettikleri bir başka nezarethaneye gitseydi Bugün Türkiye, küçük bir devletti. İstanbul, Anadolu’nun da İslam âleminin de başı durumundadır. Baş varsa gövde vardır. Bugün Libyalı muhalifler yeni Libya devletini gelip İstanbul’dan ilan etmeleri tesadüfi bir hadise değildir. İstanbul müşterek değerdir. İçinden deniz geçen ve iki kıtaya kurulmuş olan bu şehir, bugün de doğu ve batı kültürleri arasında köprüdür.
Çağ açıp çağ kapayan bir fetih, elbette bayramdır...
> İçinden deniz geçen ve iki kıtaya kurulmuş olan İstanbul, bugün de doğu ve batı kültürleri arasında köprüdür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.