Gökçek ile Bahçeli...
Hatırlarsınız;
MHP’nin Çorum mitinginden canlı yayın yapmıştık.
Can sıkıcı bir durum; Koca MHP, Çorum’un en büyük alanını değil de, Kültür Merkezi’nin önünden geçen “sokağı” tercih etmişti, “dolduramazsak madara oluruz” endişesiyle.
Oradakilerin tamamı şahit, Sayın Bahçeli kürsüde bağırırken, “sokak trafiği” akmaya devam ediyordu!..
Çorum’un bir dönem önce başkanlığını elinde tuttuğu Alaca ilçesinde de elli atmış kişilik bir kitleye, üç dört dakikalık bir konuşma yapmıştı Sayın Bahçeli.
Oysa Çorum, MHP’nin görece güçlü olduğu illerden.
Merak ettim...
“Acaba genel bir ilgisizlik hali midir bu? Çorumlu seçime pek ilgi göstermiyor da ondan mı bu boşluk?” dedim....
Bu merak beni yine Çorum’a yolladı.
Gittim; Sayın Başbakan’ın “kalabalıkları yutan” muazzam Abide Meydanı’ndaki mitingini izledim.
En az otuz bin kişilik bir kitle doldurmuştu alanı, Başbakan’ın alana gidiş-geliş güzergâhında da sağlı sollu sıralanmış bir o kadar vatandaş gördüm.
Sonra Çorum merakı sardı ya beni; Kemal Kılıçdaroğlu’na da takıldım.
O da aynı meydanda, şöyle böyle on bin kişilik bir kitle biriktirmiş.
İyi, fena değil en azından.
Bu Çorum hastalık oldu; “Senin yaptığını Çorumlu yapmaz” hakaretine inat ve İskilipli Atıf Hocamı katleden sisteme inat, gidip geliyorum Çorum’a.
Dün de duydum ki, Çorum’un birinci sıra adayı Salim Uslu ağabeyimiz ve Ak Parti’nin diğer mensuplarına destek vermek üzere yola çıkıyormuş Sayın Melih Gökçek.
“Ey Serdar, Bahçeli’ye göz attın, Erdoğan’a takıldın, Kılıçdaroğlu’nu izledin... Bir de Melih Gökçek ne yapacak daha doğrusu Çorumlu Melih Bey’i nasıl karşılayacak, bi baksan ne çıkar?..”
Ver elini Çorum.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le Sungurlu’da kesişti yollarımız; bi baktım acayip bir kalabalık...
Melih Gökçek, doğru dürüst duyurusu bile yapılmamış Sungurlu’da, en az iki bin vatandaşa konuştu.
Hele Alaca...
Salim Uslu’nun ilçesi Alaca’da beş binlik coşkulu bir kitle vardı, aynı yerde Sayın Bahçeli’nin toplayabildiği elli kişilik bir topluluktu, ne hazin.
Şu sıralar; Çorum merkezdeyiz.
Etrafımızda, “Abi sen de yarı Çorumlu sayılırsın” diyen çok sayıda vatan evlâdı.
Aha...
O da ne; Ülkü Ocaklarının eski Genel Başkanı Alaattin Aldemir ile MHP’nin eski yöneticilerinden Mehmet Vakıf Koyuncuoğlu birlikte...
Yanlarına gidip en okkalı tarafından kafa tokuşturduktan sonra...
Ülkücü dostlarımı şöyle bir yokluyorum:
“Abiler Sayın Bahçeli yine ne demiş böyle?” ...
“Ne demiş ki yine!” diyorlar...
O kimilerinin hayli gıcık kaptığı gülüşümle; “Başbakan’a ‘Bir Alevinin Genel Başkan olmasını içine sindiremiyor’ diye yüklenmiş Sayın Bahçeli... Yani, bu ne Kılıçdaroğlu aşkıdır” filan diye karşılık veriyorum.
Kızıyorlar...
Bana değil de Bahçeli’ye tabii;
“Hata üstüne hata. Edilecek laf mı bu?.. Sen de geçirmişsin eline vur Serdar vur!..”
Yok abiler; inanın ki hoşuma gitmiyor bu durum...
Kanıma dokunuyor Muhterem Bahçeli’nin, Kemal Kılıçdaroğlu için böylesine çırpınması...
Ve dahi, BDP’nin “MHP’ye destek kampanyası” başlatmış olması...
Ah Elazığ, “Aziz” diyar!..
¥
Alaca’da...
Kardeşlerimden birinin elinde afiş:
“THE Economist CHP’yi destekliyor”muş, “THE Playboy ise MHP’yi!..”
Yanına gittim afiş sahibinin; “İndir şunu kardeşim, bu kadarı da yapılmaz” dedim.
Sağolsun o afişi indirdi ve başka birini kaldırdı:
“Yalan Makinesi Kılıçdaroğlu’nu Susturan Adam:
Melih Gökçek, hoşgeldin!..”
¥
Oh be, şöyle!...
MHP’liler AK Partililerle, AK Partililer de MHP’lilerle uğraşmayı bıraksın...
Ve her bir vatansever böyle CHP’ye çaksın!..