Seçime doğru

Seçime doğru

Hazîran Seçimleri’nin söylendiği üzere Cumhûriyet târihimizdeki en önemli seçimler olup olmadığını bilmiyorum. Kesinlikle bildiğim, fevkalâde önemli oldukları. Bunun sebebiyse, bu seçimlerle teşekkül edecek parlamentonun onyıllardır ilk defâ olarak “sivil” bir karakter taşıyacak olması. Milyonlarca demokrasi yanlısı yurddaşın ümid bağladığı yeni anayasa da ancak bu bağlamda imkân dâhiline girecek. Paniklemiş bir azınlığın kâbusu hâline gelmesi ise bence yine aynı sebebe dayanıyor. Zîrâ biliyorlar ki bu yeni anayasa onların zâten ağır yaralar almış bulunan “hegemonya” larına ölümcül darbeyi indirecek. Ben “hidâyet”e ermiş sâbık bir Beyaz Türk olarak onların bu psikolojisini anlayabiliyorum. Onlarla aynı çevrelerde emekledim, aynı okullara gitdim, aynı romanları okuyarak büyüdüm ve -tâbiri mâzur görünüz!- halka, hani şu bidon kafalı kara kalabalığa, nasıl baktıklarını gâyet iyi bilirim.

Ve bildiğim içindir ki de ekranlardan, mikrofonlardan yâhut gazete sütunlarından âdetâ bir baraj ateşi misâli üzerime yağdırılan “değişim” ve “yeni” kasîdelerine kulak asmam! Onların adı “Halk” Partisidir ama halkdan ödleri patlar. Ansızın yüzyüze gelseler yüreklerine inebilir. İnanmıyorsanız kendilerine çoğulcu demokrasiye dâir birkaç soru yöneltin!

MHP’ye gelince onlara da basit bir sual sorabilirsiniz. Deyiniz ki ezelden beri can düşmanı olarak gördüğünüz CHP ile sırf yeni bir anayasa yaptırmamak üzere omuz omuza saf tutmanızın sebebi nedir? Yeni bir anayasadan niçin böyle Besmele duymuş Şeytan gibi ürküyorsunuz?

Tabii aynı soruları BDP adlı formasyona da yöneltebilirsiniz ama ondan önce sizlere niye bir yandan demokrasi diye avaz avaz feryâd ederken bir yandan da aşağı yukarı her taşlı, sopalı ve bombalı eylemin altından çıktıklarını îzâh etsinler!

Britanya’nın yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından William Ewart Gladstone (1809-1898) bizde bizde şu sözüyle meşhurdur: “Politikacı gelecek seçimleri düşünür, devlet adamıysa gelecek nesilleri.” Ama bence şu sözü de en az beriki kadar şâyân-ı dikkatdir:

“Ahlâken yanlış olan bir şeyin siyâseten doğru olması mümkin değildir.”

Ben seçimlerde niçin AK Parti’ye oy vereceğimi soranlara işte bunları söylüyorum. Tasvîb etmediğim ve hattâ öfkelendiğim bâzı davranışlarına rağmen üzerimizdeki ölü toprağını, vesâyet rejimini, silkebilecek tek parti oldukları için onları destekliyorum. Biliyorum ki onyıllardır canımıza okuyan üniformalı ve üniformasız güçler, geriletildikleri halde henüz mücâdele yeteneklerini tam olarak kaybetmiş değillerdir. Ama onları gerileten de işte bu AK Parti’dir ve ırmak geçerken at değiştirilmez. Zâten civarda başka at görülmediği de cabası.

Öte yandan CHP’ye fazla yüklenmeğe de gönlüm râzı gelmediğinden onlara propaganda malzemesi olarak şu nâçizâne mısrâları takdîm ediyorum:

“İlke yurda barış, acunda barış,

Vermeyiz düşmana toprak tek karış!

Ey Kadın! Adam ol, yırt at türbanı!

Uygar bayan gibi gezmeğe alış!

Karnını kaşıma hiç öyle hart-hurt,

Bidon kafa, öğün, güven ve çalış!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi