Ersoy Dede

Ersoy Dede

Değişmez maddelerin tarihi

Değişmez maddelerin tarihi


Değişmez maddelerin de değişebileceğini pek çok kereler getirdik gündeme. Değişmeyen sadece kutsal kitaplardır. Hâl böyle iken bu “değişmez madde” paranoyasına nasıl tutulduk biz? Detay merak edenler için hemen söyleyelim, Prof. Dr. Serap Yazıcı’nın, gelmiş-geçmiş anayasalarımızı karşılaştırdığı mükemmel bir kitabı var (Yeni Bir Anayasa Hazırlığı ve Türkiye: Seçkinlikten Toplu Sözleşmeye) Özellikle bu süreçte, değişime ilgili herkesin başucu kitabı..
¥
Gelelim değişmez maddelere..
Aslında 1961 Anayasası’na kadar değişmez madde diye bir şey yok. 1924 Anayasası’nda yer alan ve bugünkü anladığımız anlamda “değişmez maddelerden biri” gibi görülen maddelerde zaman zaman tadilatlar yapıldı. Örneğin; 2. Madde’de yer alan; “Türkiye devletinin dini İslâm’dır; resmi dil Türkçe’dir; makarrı Ankara şehridir” maddesi, 1928’de yapılan bir düzenlemeyle değiştirildi. Maddedeki “dini, islamdır” ifadesi çıkarıldı. Aynı metin üzerindeki ikinci ve önemli bir düzenleme de 1937’de yapıldı. Bu defa, madde; “Türkiye devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılâpçıdır. Resmi dili Türkçe’dir, makarrı Ankara şehridir” diye değiştirildi. Bu, anladığınız üzere, CHP’nin 6 Ok’unun Anayasa’ya girmesi anlamına geliyordu. Daha doğrusu, o ilkeler, devletin temel yönetim prensibi haline getirilmişti artık.
¥
27 Mayıs Darbesi’nden sonra hazırlanan Anayasada ise ilk kez bir hüküm üzerinde “değişmez” ifadesini gördük.
“MADDE 9.- Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki Anayasa hükmü değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” Ama 1961 Anayasası’nın en önemli özelliği bu değildi. Egemenlik yine ‘kayıtsız şartsız’ milletin oluyordu. Ancak bu egemenliğini millet, Anayasanın koyduğu esaslara göre ve yetkili organlar eliyle kullanabiliyordu. (madde 4) Oysa Egemenlik, 1924 Anayasası’nda kimseyle paylaşılmıyordu. Orada, “Türk Milleti’ni, TBMM temsil eder ve millet adına egemenlik hakkını sadece o kullanır” hükmü yer alıyordu.. Değişmiş yani.. Ve 1961 Anayasası’nın 1. maddesinde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” sözü ile, Anayasa’ya eklemlenen 6 Ok da, tarihe karışmış oldu. Bayrak tarifi ve İstiklâl Marşı ile ilgili bilgilerin de eklenmesiyle 3. maddede de kapsamlı bir değişiklik yapılmış oldu ayrıca.. Neler neler değişmemiş ki yani..
¥
Bugün herkesin kafasında şu soru var: “Evet ama Anayasa’da ilk üç madde için, ‘değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ yazıyor. Nasıl değiştirebilirsiniz ki?” Evet çok yerinde bir soru. Eğer Anayasa’da değişiklikler yapmak istiyorsak bu ikazı içeren 4. maddeyi dikkate almak zorundayız. Ama bir kez daha hatırlatmakta yarar var, yapılacak olan yeni, yepyeni bir Anayasa.. Sıfırdan, baştan. Daha evvelki herhangi bir şeyi referans almayan. Üstelik kimse değişmez maddelere dokunulsun demiyor. Kimsenin o maddelerin nicel yapısı ile bir derdi yok. İstiklal Marşı ile, Bayrak’la, Başkent ile vesaireyle. Ama başlangıç metnine atıf ve dolayısıyla ideolojik bakış mantığından çıkarılması lazım Anayasa’nın. Sorun budur. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi