Tarihin alternatifi ideoloji!
20. yüzyılın tarihini yazdılar, bize de nasıl yazacağımızı dikte ettiler...
Bize... Yani Türklere, Araplara ve diğerlerine...
Müthiş bir Türk milliyetçiliği... Denilir ki, Türk milliyetçiliği yapanların ağababaları Türk değildi!
Arap milliyetçiliği... Denilir ki, Arap milliyetçiliği yapanların ağababaları Müslüman değildi!
Coğrafi Arap milliyetçilikleri...
Irak milliyetçiliği, Mısır milliyetçiliği, Suriye milliyetçiliği, Libya, Tunus, Cezayir vs. vs. Hepsinin farikası aynı: Birbirine düşman olmaları!
Dünyanın bütününü ilgilendirecek önemli bir bölgesinde büyük bir operasyon yapıldı. Osmanlı Devleti yıkıldı! Hilafet yok edildi!
Devrim tarihinde şöyle yazılır: Osmanlı yıkıldı, Türkiye güçlendi! Hilafet yıkıldı, daha da güçlendi!
Peki buna rağmen, sınırlarımızda İngiliz bayraklarının, Fransız bayraklarının ne işi vardı? Osmanlı kendi barışını yaparak bu bölgelerin halklarının geleceğini belirleyemez miydi? Ya da Osmanlı’nın yıkılmasını kabul eden bizler, bu rolü üstlenemez miydik?
Bir bütün veya bütünlük etkisi uyandıran bir saha parçalandı. Sadece coğrafi olarak, arazi olarak parçalanmadı...
Zihinler parçalandı!
Türkler Araplara, Araplar Türklere düşman edildi.
Asıl düşmanlar, dostluğu mecburi olanlar konumuna yükseltildi. İngiliz dostumuz, Fransız dostumuz... Amerikalı dostumuz!
Aynı coğrafyayı paylaştığımız, asırlarca beraber yaşadımız halklar birinci öncelikli düşmanımız!
Tarih boyunca iz bırakan, sözü edilmeye değer bir Türk Arap savaşı yok oysa. Türkler Ortadoğu coğrafyasına geldiler, kabul gördüler. Bölgenin yönetimini üstlendiler. Haçlıları kovdular. Osmanlı döneminde Arap bölgesine yönelen seferlerden biri, Yavuz’un Mısır’da nihayetlenen harekatıdır.
Yavuz Mısır’da Araplarla değil, Türk veya Çerkez Memluklarla savaştı.
Diğer yöneliş, Bağdat’a doğrudur. Bağdat seferlerinin muhatabı da Araplar değildir, Şii İran’dır. İran Devleti’nin hakimi Türk asıllı, Şah İsmail hanedanıdır, Safevilerdir. Türkler bu bölgede de Türklerle savaşmıştır!
20. yüzyılda İngiliz entrika dehası, Ortadoğu denkleminden Türkleri çıkararak büyük bir hamle yaptı.
Türkler bin yıldır bu denklemin belirleyicisi idi.
Türkiye denklemin dışına çıkarılınca, Avrupa’nın bir parçası olacakmış gibi yaptı. Türkiye’nin Avrupalılığı Avrupalıların istediği bir şey değildi.
Türkler bin yıldır mazlumların yanında olma pozisyonundan, zalimlerin safında olmaya terfi edebilir miydi?
Bu mümkün değildi, matlup da değildi. Fakat bu Batı tarafından Ortadoğu’ya böyle yansıtıldı.
Denklemden Türkler çıkarılmasaydı, İsrail sokulamazdı!
20. yüzyılın muhasebesini, bütün bölge halkları doğru yapmalı. Birbiriyle dost olmayanların, emperyalistlerin dostu olacağı bilinmeli!
Tarih doğru okunmalı. Tarih doğru okunmazsa, bugün doğru sonuçlara varılamaz.
Koskoca Ortadoğu coğrafyasında hangi dilden olursa olsun, tarih namına okutulan bütün kitapların en fazla yakıştığı yer, çöp sepetleridir.
Resmi tarihler çöp sepetine atılmalı!
Bize düzmece ideolojileri tarih diye yutturdular!
Tarihin alternatifi ideoloji!
İdeolojileri bırakıp tarihe dönmekte geç kalmamalıyız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.