Yargı ve siyaset
BUGÜN köşemde Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun cevabi açıklaması var. O sebeple sadece iki kısa not:
- Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarında milletvekili seçilenlerin tahliye edilmeleri gerekir. Çünkü bunlar yasama görevi yapacaklardır. Tutuklu kalmaları yasama görevinin engellenmesi demektir ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Ancak hayati derecede önemli bir delili karartacaklarına dair kesine yakın bir ihtimal varsa, bu hariç... Ama iki yıldır süren bir davada bu durum olur mu?
- Hatip Dicle’nin hukuki durumu farklıdır. Yargının yapacağı bir şey yok; YSK farklı bir karar veremezdi. Çözüm ancak parlamentoda üretilebilir. Onun için BDP’liler parlamentoya girmelidir. Öcalan BDP’lilerin parlamentoya girmelerini sağlarsa, çözüm için kendisinin pozitif bir aktör olabileceği konusunda kamuoyuna etkili bir mesaj vermiş olur, iyi de olur.
Eminağaoğlu’nun açıklaması
YARSAV eski Başkanı Sayın Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun gönderdiği açıklama üç noktada toplanıyor:
Eş durumu: Eşim Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde hukuk uzmanı veya hâkim değildir, istisnai memur statüsünde avukat olarak şube müdürlüğü görevini yürütüyor. Bu kadro sadece karargâhta (Ankara’da) var. Başka bir ilde yok...
Zaten 1998 yılında, eşimin Ankara dışında atanabileceği bir başka kadro olmadığı için ve sağlık durumum sebebiyle Ankara’ya atanmıştım. Bu belgeler dosyamda mevcuttur.
İki yıldır dosya okumamak: UYAP (elektronik Ulusal Yargı Ağı) sisteminin iptali için Danıştay’da açtığım dava devam ediyor. Bu sebepten ve UYAP’ı kullanıp aynı zamanda kâtiplik yapmamak için, UYAP’tan gelen dosyaları boş olarak teslim ediyorum. Doğrudur. Ancak bu dosyaları elle yazıp kaleme teslim edip, kâtiplerin yazdığı metinleri imzalayıp Daire’ye gönderiyorum. Bu iddiaya inanamıyorum. Neden o zaman hakkımda işlem yapılmamış!!!
Verimsiz çalışıyormuşum. Size onlarca tebliğnamemi gönderebilirim. En başta Hrant Dink Tebliğnamesi... Dink’e suçsuz dediğim için disiplin soruşturması geçiren de benim!!!
Böyle birçok örnek ortaya koyabilirim.
Genelkurmay ve HSYK’da farklı bir yazı varsa açıklansın, özür dilemeye hazırım.
Sendika yöneticiliği: İlk sendikayı kurduk. ILO şartında sendikaların yöneticilerinin bulundukları yer dışına atanamayacakları kuralı var. Sendikamıza kapatma davası açıldı. Milli Güvenlik Konseyi’nin 7 sayılı bildirisini biz bugün de böylece yaşıyoruz.
Benim tespitlerim
Sayın Eminağaoğlu ile polemiğe girmek istemiyorum. Yalnız, ‘yalan’ yazdığım izlenimi doğmaması için, birkaç not düşmek istiyorum:
Eş durumu konusunda Eminağaoğlu’nun HSYK’daki dosyasında kendi beyanı, eşinin Genelkurmay’da “Hukuk Müşaviri” olarak çalıştığı şeklindedir. Sanıyorum kendi eksik beyanından HSYK böyle bir atama yaptı.
UYAP sistemi konusunda yazdıklarını on bin hâkim ve savcı ile yetmiş bin avukatın takdirine bırakıyorum. Yargıtay Başsavcılığı’nda bir savcı yardımcısının “onlarca” değil, bir yılda ortalama iki bine yakın dosyayı inceleyip tebliğname yazdıklarını da belirteyim.
Eminağaoğlu’nun bakmadığı dosyalar yığınının başka savcılara verilmesine ilişkin belgeyi kendisi meslektaşlarından daha kolay temin edebilir sanıyorum.
ILO sözleşmesinden ben yazımda bahsetmemiştim, bilgim de yoktu. Bu konuyu HSYK’ya yapacağı itirazda tabii kendisi belirtecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.