Namussuzluğun doğan ve şahinleri
ülkenin ikinci büyük yayın grubunun satışı ile ilgili Meclis'te başlayan ve birinci büyüğün tetikçileriyle sürdürülen tartışma, vicdanlara ziyan bir namus maskaralığıdır. Fakat öyle çürüdük ki bu iğrençlik midemizi büsbütün ifsat etmiyor!
Kim kime ne soruyor? Kuzu hendeği atlarken bir an kuyruğunun altını görünür gibi olur, kart keçi atılır: 'Kuyruğunun altı göründü... Kuyruğunun altı göründü...' Behey Allah'ın sersem yaratığı, bir keçi olarak senin kuyruğun daimi havada, altı da her zaman görünüyor! Kimseye 'kuzu masumiyeti' yakıştırdığım yok! O, darbı meselin kuzusu... Burada insana hafakanlar yaşatan boyut, katilin kendi davasına yargıç olmasından farksız bir durumla karşı karşıya bulunmamızdır. Siz neden bahsediyorsunuz?
Bizde hangi medya kuruluşu helâlinden doğup büyümüş ve el değiştirmiştir? Bırakınız medya kuruluşunu, Türkiye'de hangi Karun'un serveti, tüyü bitmemiş yetimin kanından emilmiş değildir? Hiçbir yönde önyargı sahibi olmadan yakın tarihe bakmasını bilen herkes emindir ki, Cumhuriyet; çürümüş ve Bizans'taki berbat haline dönmüş bulunan İstanbul'un kadroları tarafından kurulduğu için muazzam gücüne rağmen Mustafa Kemal Atatürk bile kirlilikle mücadele edemeyeceğini itiraf zorunda kalmıştır.
Tanık arayanlar, bugünlerdeki bütün Atatürkçülerin toplamından bin kat daha Atatürkçü olan Falih Rıfkı Atay'ın yazdıklarına bakabilirler! Birinci Dünya Savaşı'nda millet cephelerde evlatlarını kurban verip açlıktan kırılırken aralarına bazı paşaların bile karıştığı Bizans hortlağı fırsatçı tayfası devlet imkânıyla vurgun vurmaya çalışmış, pek çoğu istediğini elde etmiştir. O kadar ki, dürüstlüğü hasımlarınca dahi tereddütsüz kabul edilen Enver Paşa bu iğrenç tamah lâğımına dalan silah arkadaşlarını gördükçe çaresizliğine kahredip durmuştur!
Ankara'daki devleti ve çarşı pazarı inşa eden, yedeği de mevcut bulunmayan bu kirli kadrodur. Bir an önce kalkınma mücadelesinde sorumluluk üstlenecek girişimciler oluşturma zorunluluğu, karşımıza sürekli kamu imkân ve kaynakları ile beslenmiş, gümrük kalkanı ile kendi halkını soyma bahasına büyümeye alıştırılmış şımarık HİT topluluklarını çıkarmıştır. Nedir HİT toplulukları? Holding İktisadi Teşebbüsleri... KİT'lerin hünsa kardeşleri... Yani ne dişi, ne erkek...
KİT'lerin kız kardeşleri de BİT'ler olur. Belediye İktisadi Teşebbüsleri... Geriye bir de KİT'lerin din kardeşleri kalır: CİT'ler... Yani Cemaat İktisadi Teşebbüsleri... İşte size her birinin mayasında, evlâtlarının maddeten veya manen engelli doğmasına yetecek kadar yetim hakkı bulunan bir özel sektör!
Bu kirli dünyanın mayası en bozuk olanları, dürüstlük tartışması yapabildiğine göre artık tuz tamamen kokmuş demektir! Böyle bir zamanda hesaplaşmaların ve çıkar kavgalarının dışında durarak yüzde yüz namuslu kalmak bile zorlaşırken yalnızca hakikatin köleliğini yapmak isteyen özgür düşünce erbabının da soyu tükenmeye başlar! Pişkin namussuzlar karşısında öfkeye kapılacak özgür düşünceli temiz insanlar, bu hay-huy içinde - Allah korusun- başka haksızlıklara ve acı hakikatlere kör kalabilirler.