Ersoy Dede

Ersoy Dede

Girmeyin TBMM’ye

Girmeyin TBMM’ye

Bugün herkesin gözü kulağı TBMM’de.. CHP, 12 Haziran’dan bu yana sürdürdüğü protestoyu sürdürmeyecek gibi görünüyor. Her nereden talimat aldıysa anlaşılan o ki bugün gelip yemin edecek.. Ta en başından beri aynı noktadayım. Millet iradesine benim kadar kıymet veren birini bulamazsınız. İlke olarak seçilmiş bir milletvekilinin gelip parlamentoda, halktan aldığı yetkiye dayanarak yasama sorumluluğunu yerine getirmesinden yana bir adamım. Ama hakkında, o çok kıymet verdiğim, kutsiyet atfettiğim Yüce Meclis’i görev yapamaz hale getirmek suçlaması olan birinin de, o yapının üyesi olabileceği ihtimalini içime sindiremiyorum. Demek ki benim de demokratlığım bir yere kadarmış.. Pardon.. Ha hakim taktir eder de çıkar gelirlerse de itirazım olmaz. Bu adaletsizliği kendi içimde yaşamaya devam ederim. Bugün için ise aslolan CHP milletvekillerinin (Haberal ve Balbay dışındakilerin yani) gelip yemin ederek anayasal yükümlülüklerini tamamlamaları ve aldıkları yetkinin gereğini yerine getirmeleridir. TBMM’nin iki büyük siyasi partisi olarak aynı masanın etrafına oturdular ve anlaştılar. Bu anlaşma zaten MHP’nin de daha evvel teklif ettiği çözüm planında yer aldığı için meşru zeminde siyaset yapanların da, onlara oy veren seçmenin de bir itirazı olmayacak anladığımız kadarıyla.. CHP için hayırlı olsun. Dün de yazdım, siyaset yapmayı da öğrenmiş oldular bu vesileyle..
BİRBİRİMİZİ KANDIRMAYALIM
İki haberi arka arkaya okudum dün. Birinde Selahattin Demirtaş diyordu ki; “Bizi davet etmediler bu mutabakat çalışmalarına. Dolayısıyla CHP’nin ‘evet’ dediği metne biz ‘evet’ demiyoruz”.. Diğer haberde ise 2’si asker 3 yurttaşımızın PKK tarafından kaçırıldığı yazıyordu.. Bugün rahat rahat siyaset yapabiliyor olmalarını borçlu oldukları (!) teröristler, yol kesip adam kaçırmışlardı. Aynı dakikalarda Selahattin Demirtaş da, “Bizi davet edin, TBMM’ye gelelim” gibi laflar söylüyordu. Ya bi gidin Allah aşkına.. Girmeyin siz Meclis’e falan. Bugüne kadar düz ovada siyaset yapmayı kendiniz istiyordunuz, sistem buna müsaade etmiyordu. Şartlar değişti, siyaset yapabilmenizin önü açıldı, şimdi de siz bunu pazarlık konusu yapıyorsunuz. Kimsenin size yalvaracağını falan zannetmeyin. Bir yandan terör eylemleri devam edecek, PKK yol kesip adam kaçıracak, evlere ateş düşmeye devam edecek, bir yandan da BDP “e bizi TBMM’ye davet etmediler” diye dert yanacak. Bunun samimi olduğu bir yana; ahlakî de değil, vicdanî de değil, siyasi hiç değil. AK parti içinde de, CHP içinde de (bilmediğim için MHP hakkında bir şey söylemiyorum) ziyadesiyle Kürt siyasetçi var zaten. Kim dediyse size “Kürtlerin temsilcisisiniz”, kandırmış sizi.. Bu demokratikleşme hamleleri, sizsiz başladı, pek alâ da sizsiz devam eder.. Parlamentoya gelmenize gerek yok.. Nasıl kurdunuz kendi meclisinizi Diyarbakır’da, yasama faaliyeti için de dağa çıkın.. Çıkın ki, birbirimize yalan söylememiş olalım. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi