Taha Akyol

Taha Akyol

Kararlı, akıllı

Kararlı, akıllı

TERÖR 13 erimizi şehit etti. Allah’tan rahmet diliyorum. Annelerin, babaların, eş, kardeş ve sevgililerin acısını paylaşıyorum. Elbette ateş düştüğü yeri yakar; yanan yüreklerin acısı başkadır.
Haklı öfkelerin yükseldiği böyle bir konjonktürde iki vurgu yapmak istiyorum:
Biri teröre karşı kararlılık...
Öbürü sorunu çözmenin uzun ve kasisli yollarından, akıllılık...
13 askerimizin şehit düşmesi moralleri bozulmamalı, kararlılık zaafa uğramamalıdır.
Terörde geçen otuz yılda çok daha kötü, çok daha ağır dönemler yaşadığımızı, hatta 1990’larda bölgede fiili kontrolün PKK’nın eline geçtiğini unutmamak gerekir. Hüseyin Yayman’ın “SETA Raporu”nda belirttiğine göre, 1984’teki başlangıcından 2009 sonuna kadar verdiğimiz şehit sayısı, asker, polis ve korucu olarak 5.836’dır; terörün katlettiği masum sivil vatandaşlarla birlikte şehit sayısı 11.735’tir. İstiklal Savaşı’ndaki şehitlerimizden yaklaşık bin fazladır!
Kararlığımızı kaybetmiş olsaydık, PKK çoktan sınırı çizmiş, bayrağı çekmiş olacaktı.
Onun için “kararlılık” fevkalade önemlidir. Madalyonun bir yüze böyle...

Demokrasinin rolü
Madalyonun öbür yüzünde problemin derinliği ve büyüklüğü vardır. Org. İlker Başbuğ’a göre 2009 Nisanı’na kadar, “etkisiz” hale getirilen PKK’lı sayısı “30-35 bin”dir! Hâlâ bitmediği gibi “taş atan çocuklar” kuşağı da gelmektedir!
‘Etnik milliyetçilik’tir bu otuz yılın motoru; sırf silahlı durdurulamaz.
Onun için, sonunun çözümünü düşünürken akıllı olmak daha bir gereklidir! Hem de yüksek donanımlı bir akıllılık...
Bundan kastım, etnik hareketlerin tarihi, sosyolojisi, nasıl azgınlaşıp nasıl sakinleştiği gibi konularda ciddi bir bilgi birikimine sahip olmaktır.
Ciltler tutacak bu evrensel bilgi birikimini şöyle bir cümleye indirgemek mümkündür:
Teröre ve teröriste karşı kararlı ve her türlü teknik donanıma sahip sert bir mücadele verilmeli, aynı zamanda demokrasi kanalları genişletilerek etnik gruptaki duygu birikiminin uzun vadede deşarj olması ve yine uzun vadede ‘silahsız seçenek’ fikrinin yaygınlaşması sağlanmalıdır.
Dünyada böyle olduğu gibi, Türkiye’de de terör artık 1990’lardaki korkunç düzeye ulaşamıyorsa bunda hem teröre karşı ordumuzun verdiği mücadelenin, hem demokrasi kanalları genişledikçe etnik grupta gelişen ‘silahsız seçenek’ fikrinin PKK üzerinde yarattığı baskının rolü önemlidir.
IRA ve ETA gibi PKK’nın da silah bırakmasını sağlayacak süreç, bu iki koldan gelişir.

Demokratik değil totaliter
AKP’nin temel politikaları bu yöndedir ve doğrudur. CHP iktidarda olsaydı onun da yapacağı buydu; programında yazıyor zaten.
AKP bu açıdan Kürt açılımı doğru bir adım atmıştır; AKP’nin Doğu ve Güneydoğu’da BDP’den fazla oy almasına memnun olmayan bir vicdan sahibi insan olabilir mi? CHP bölgede oylarını artırsa bundan sevinmeyecek vicdan sahibi bir insan olabilir mi?
Onun için bu çok zor meseleye particilik gözlüğüyle bakmak yanlıştır.
Özellikle AKP ile CHP’nin ilişkilerinin normalleşmesi şarttır.
Yeni anayasayı yapmak için de, bu sorunun çözümü için de...
“Demokratik özerlik” etiketli “totaliter cemahiriye”yi ayrı bir yazı konusu...
Bu totaliter bir sefalet projesini özellikle Kürt vatandaşlarımıza iyi anlatmak gerekir ki bu konuda en büyük sorumluluk liberallerindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi