Sınırları Aşan Ramazan
Allah'ın izniyle artık Ramazan'larımızı ümmet bilinciyle ihya ediyoruz. Bundan dolayı da ilgi ve ihtimam alanımız emperyalist güçlerin bizim irademiz dışında çizmiş olduğu ve daha çok ulusçu anlayışı esas alan sınırları aşıyor. Ramazan'ın bize kazandırdığı duyarlılık, ilgi alanımızın sınırlarını dünyanın neresinde bir mü'min varsa onu içine alacak şekilde geniş ve kapsamlı kılmalı. Allah'ın izniyle bu bilinç ve duyarlılığın sürekli yaygınlaştığını, her Ramazan'da bunu kazananların nispetinin biraz daha arttığını söyleyebiliriz.
Bu yıl Allah izin verirse Ramazan orucunu yılın uzun günlerinde ve sıcak bir döneminde tutacağız. Mevsim sıcaklığının yanı sıra İslâm coğrafyasında yaşanan sıcak gelişmeler, global ekonomik krizin İslâm âlemine yansımaları ve bazı bölgelerde ortaya çıkan kıtlık sorunundan kaynaklanan açlık felaketi sebebiyle de sıcak gelişmelerle karşı karşıyayız. Biz de özellikle Ramazan öncesinde gündemin baş sıralarına oturan birtakım sıcak gelişmelerden özetle söz etmek istiyoruz.
Somali'ye yönelik uluslararası yardım faaliyetlerinde bir hareketlilik gözleniyor. Türkiye'deki yardım kuruluşları da başlattıkları kampanyalarla el atmış durumdalar. Ancak kıtlığın sürmesi ve gıda maddelerinde hızla azalma sebebiyle açlık felaketi ciddi bir sorun özelliğini koruyor. Bu bölgede açlık yüzünden ölümlerin devamı sebebiyle yardımda öncelikli hale getirilmesi ve daha önce konuyla ilgili yazımızda da dile getirdiğimiz üzere buralara acil yardım ulaştırılması için fitrelerin ve diğer tasaddukların tediyesinin Ramazan'ın başına alınması çok daha hayırlı olacaktır.
Suriye'deki diktanın katliam ve cinayetleri devam ediyor. Bu vahşeti hiçbir ideolojik gerekçeye dayandırmak mümkün değildir. Ümmet bilincine ve imanî duyarlılığa sahip olduğunu söyleyen herkesin bu vahşet karşısındaki tepkilere destek vermesi, Baas diktası karşısındaki saflarda yerini alması, her ne gerekçeye binaen olursa olsun Baas zulmünün önünü açık tutan tutuma karşı çıkması gerekir.
Libya'ya NATO müdahalesi, Kaddafi diktasına karşı ve muhalefete destek amaçlı olarak lanse edilse de Afganistan'daki işgale benzer bir sinsi oyun niteliği taşıyor. Şimdi bu oyunu oynayanların ülkeyi ikiye bölme hesabı yaptıkları anlaşılıyor. Asıl amaçları ise bölge üzerinde stratejik hâkimiyet oluşturmaktır. Bu planlarını hayata geçirebilmek için Kaddafi'yle perde arkasında işler çeviriyor olmaları hiç de ihtimal dışı değildir.
Yemen'de her ne kadar Ali Abdullah Salih siyasi mekanizmada devreden çıkarılmış olsa da onun oluşturduğu kadro tümüyle devreden çıkarılmış değil. Bu kadronun bir avantajı kitlesel destekçi tabanının bulunmasıdır. Ondan dolayı kavga sona ermiş ve siyasi muhalefet kontrolü ele geçirebilmiş değil. O yüzden çatışmalar sürüyor ve ülke henüz bir istikrara kavuşamadı.
Filistin'de dâhilî kavga Abbas - Dahlan arasına taşındı. Son günlerde Dahlan'ın Ramallah'a dönmesi üzerine Abbas ciddi şekilde rahatsız oldu ve onu etkisiz hâle getirebilmek için muhtelif baskınlar düzenledi. Dahlan'ın Ramallah'a dönüşünde siyonist işgalin ve ABD'nin parmağının olması muhtemeldir. Bu hadise onların Abbas'ı gözden çıkardıklarına ve artık kendisine güvenmediklerine işaret edebilir. İşgalci siyonist Abbas'ı tasfiye ederek Dahlan - Feyyad ikilisinin başı çekeceği bir kadroyu özerk yönetimde etkin hale getirmek istiyor olabilir. Özellikle Filistin devleti planının BM'ye taşınması vaktinin yaklaştığı günlerde bu planını Abbas'a karşı bir tehdit aracı olarak kullanması mümkündür.
Afganistan'da ABD işgal güçlerinin tamamen çekilmeye hazırlandığı sırada belirsiz kişilerin, sivil kalabalıkları topluca katleden eylemler gerçekleştirmeleri dikkat çekiyor. Bu eylemler Irak'ta, benzer şekilde belirsiz kişiler veya kendilerini "direnişçi" diye lanse eden ama işgalcileri değil ülkenin sivil, savunmasız insanlarını hedef alan karanlık kişilerin eylemlerini andırıyor.
Cezayir'de Ali Belhac'ın oğlu Abdülkadir Belhac'ın öldürülmesi cunta şiddetinin ve eşkıyalığının son bulmadığını, sivil yönetimin ise henüz çok zayıf ve iktidarı ele geçirmede çok gerilerde olduğunu gösteriyor.
Hadiseler Ramazan'da sıcak gelişmelerin ve hareketliliğin artması ihtimalinin kuvvetli olduğuna işaret ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.