Somali sizin eseriniz
Somali’de açlık ve susuzlukla imtihan olan kardeşlerimizin dramını izliyorsunuz televizyonlardan. Çok değil 92’lerde 500 bine yakın insan iç savaş sonrasında ve sırasında yaşanan kıtlık nedeniyle can vermişti. Bu defa tablo daha karanlık. Ve asıl önemlisi bu kez timsah gözyaşı döken beyaz adamların günahı çok.
•
Birleşmiş Milletler Somali’de kıtlık ilan etti. 12 milyon nüfuslu ülkenin yarıdan fazlasının tehdit altında olduğunu açıkladı. Birçok ülke de bu duyuru ile gözünü Somali, Etiyopya, Kenya ve çevresine çevirdi. Bravo BM.. Fakat aklıma takılan bir soru var. Bu BM, madem bu kadar duyarlıydı Somali’ye karşı da, sene başında Dünya Gıda Programı’nın Somali ayağını neden durdurdu? Evet kaçıranlar için açıklayalım. BM’nin Somali’ye düzenli olarak uyguladığı bir gıda yardım programı vardı. Ocak ayı başlarındaydı sanıyorum, El Şebab’ın “kabul edilemez” talepleri olduğunu açıklayarak gıda yardımını kestiler. Beyaz Adam’ın Afrika topraklarında ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışan örgütler çıkacaktır elbette. Çünkü bugün Somali’de yaşananlar, emperyalist ülkelerin aç gözlülüğü yüzündendir. Hepsini anlatacağım merak etmeyin. BM’ye bir lafım daha var. Bugün yardım kararı almışlar, böbürlenerek duyuruyorlar. 10 ton.. 12 milyon nüfuslu ülkeye yapacağınız yardım 10 tonluk gıda desteği midir? Sadece bizim mahalleden herkes birer paket bulgur atsa kamyona 10 ton ediyor ey Birleşmiş Milletler..
•
Gelelim G-8’lere.. Afrika’daki tarım projelerine 22 milyar dolar yatırım sözünün verildiği bir toplantı hatırlıyorum. Yıl 2009. Yer İtalya. Görüntüler kayıtlar ortada. Üzerinden geçti 2 yıldan fazla bir zaman. Ne kadar kaynak aktarıldığını biliyor musunuz bölgeye? Ancak yüzde yirmisi.. Şimdi konuşuyorlar ama iş icraata gelince ortada bir şey yok.
•
İtalya demişken, anmadan geçmeyelim. Biliyorsunuz yakın geçmişe kadar Somali’nin yarısı İngiliz yarısı da İtalyan sömürgesiydi. Ve faşist İtalya, Somali’nin nüfus yapısıyla oynamak, din dengesini bozmak için ülkeye kendi vatandaşlarını yerleştirmeye çalıştı. Bu süreçte aynı zamanda, Somali’nin tarım rejimini kendi tarım rejimine entegre etmeye çalıştı. Yani iklimsel dengeler, toprak yapısı, yerel ihtiyaçlar hiçe sayılarak meyve plantasyonları oluşturuldu Somali’de. Niye? İtalya’nın kendi ihtiyaçları için. Yapı bozuldu, denge değişti.
•
“Yoksulluğun Küreselleşmesi” kitabının yazarı Prof.Dr. Michael Chossudovsky’nin, 1993’te Le Monde diplomatique’de yayınlanan bir makalesi vardı. “Yapısal Uyum Politikaları ve Sahra Altı Afrika Ülkeleri”ni değerlendiren bir çalışma. Chossudovsky’nin zaten özellikle Dünya Bankası ve IMF’nin az gelişmiş ve geri kalmış ülkeler için uyguladığı modelleri sert şekilde eleştirdiği biliniyor. Neticede Chossudovsky’ye göre Somali’de yaşananlar zaten küresel mali sistemin dayattığı programlar yüzünden.. En basit anlatımla 80’lerin başında yaşanan bir ekonomik kriz. Bu krizi önlemek için dayatılan bir acı reçete. Reçetenin muhtevasında yer alan Somali ekonomisinin tarım ithalatına bağımlılığının artması bir tür domino etkisi yaptı.. 1981 yılında art arda yaşanan devalüasyonlar zinciri ise akaryakıt, gübre gibi tarımsal girdi fiyatlarını sistemli olarak yükseltmeye devam etti. Derken tarımsal altyapı çöktü. Ve geldik bugüne.. Daha ben bu analize, dört petrol devinin Somali ile yakından ilgilenmelerini katmıyorum bile. Zira o apayrı bir yazı konusu. Demem o ki, şimdi ağlayanların aslında bu işin sorumluları olduğuna hiç şüphe yok.. Ağlıyorum şüphesiz Somali’deki kardeşlerim için de, buna kimin neden olduğunu da bilin istiyorum. Kalın sağlıcakla.