Muhteşem “onuncu yıl”ı gazetelerden mi öğrenecektik?

Hepimizin yaşadığı çok yakın tarih, ama hepimiz unutmuşuz. AK Parti 10. yaşına basmış! Gazetelerden okuyunca hatırladık.
Bir siyasî partinin 10. yılı o kadar önemli mi? Dokuz yıldır iktidardaysa, elbette önemli! Kuruluşunun üzerinden bir yıl geçmiş, iktidara gelmiş, o günden bu yana seçim kaybetmemiş... Hayır yetmez: Oyları sürekli artırmış.
Tarihimizde uzak-yakın benzer bir parti var mı?
Var: Cumhuriyet Halk Partisi! Gerçi o zaman “parti” denilmezdi, adı “Fırka” idi.
“Halk Fırkası” 11 Eylül 1923’te kuruldu. Gerçi resmî tarihinde 9 Eylül (Yani İzmir’in kurtuluş yıldönümü) kuruluş günü olarak kutlanır ama, gerçekte ondan iki gün sonradır.
Halk Fırkası kurulduğunda “cumhuriyet” yoktu; parti, Cumhuriyeti kurmak üzere kuruldu!
Bir buçuk ay sonra Cumhuriyet ilân edildi, partinin adına da sonradan “Cumhuriyet” ibaresi eklendi.
Bu parti olmasa “Cumhuriyet” olur muydu?
Elcevap: Olmazdı! Parti Gazi Kemal Paşa’nın idare manivelası idi. Ülkeyi bu manivelayı kullanarak idare etti.
Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 10. yıldönümünün “büyük tantanalarla, debdebelerle” kutlandığını söylesem, burun kıvırabilirsiniz belki. Bundan emin olun: Parti’nin onuncu yıldönümü büyük tantanalarla, gürültülerle, hatta şamatalarla kutlandı.
Hatta bu kutlamaların hâlâ dillerde dolaşan çok meşhur bir marşı vardır.
“Onuncu Yıl Marşı”nı kim bilmez?
28 Şubatta bilmek mecburi idi! Bir ara, şimdilerde mahpushanelerle öğür olan yüksek rütbeli bazı zevatın İstiklâl Marşı’nın yerine onu geçirmek istediği söylendi.
Başaramadılar! Başarsalardı, bugün ben bu yazıyı yazıyor olmayacaktım! Onların başı da mahkemeyle dertte olmayacaktı.
Şimdi diyeceksiniz ki, “o Cumhuriyetin 10. yıldönümü, marş da onun marşı!”
Yanlış değil, ama noksan!
Birincisi: Aynı yıl Cumhuriyet Halk Partisi’nin de 10. yıldönümü idi. İkincisi: Parti ile devlet bir olmuştu, aynileşmişti. Cumhurbaşkanı partinin değişmez başkanı idi, başbakan da genel başkanı. Ya genel sekreteri kimdi? İçişleri bakanı!
Yani M. Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Recep Bey (Peker). Ve Onuncu Yıl Marşı:
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan!
Demir ağlarla ördük anayurdu her baştan!
Devamını mırıldandığınızı duyar gibi oluyorum!
Peki, 1923-33 arası biz kiminle savaştık? Yok böyle bir şey! Bir tek savaş var: Vatandaşa kimlik değiştirme savaşı! Neyi düşüneceksin, neye inanacaksın, nasıl yaşayacaksın, neyi giyeceksin, neyi içeceksin! Savaş bunlar üzerinden.
Bu savaş o zaman kazanıldı. Peki memleket demir ağlarla örüldü mü? Evet, bazı demiryolu hatları yapıldı ama, memlekette hâlâ Osmanlı döneminden kalan hatlar ağırlıkta idi.
Yerimiz azalıyor; gelelim bugüne: AK Parti 10 yaşında!
Çıktık açık alınla on yılda her seçimden!
Demir ağlarla ördük ana yurdu hızlısından!
Tabii biz ne Faruk Nafiz’iz, ne de Behçet Kemal. Bizden bu kadar!
AK Parti ile CHP kıyaslanabilir mi? Biri “ak”sa, diğeri “kara” olan iki parti.
Biri bütün seçimleri kazanmış, diğeri girdiği bütün seçimleri kaybetmiş!
Halkın savaş sırasında rızasını alanlar, sonra parti kurmuşlar ve ülkeyi halkın rızasının rağmına yönetmişler.
Bugün 10. yılını kutlayan parti ise, her safhada halkın rızasını almak durumunda ve alıyor!
Belki de o yüzden, 10. yılı CHP gibi tantanalarla, şamatalarla kutlamıyor!