Jomo Kenyatta doğru demiş!
‘Avrupalılar geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki İncil, bizim elimizdeydi. Topraklarımız ise beyazların olmuştu...’
> Washington, DC
Biri bize ‘yazı hayatında en çok hangi günlüklerini sevdin?’ diye sorsa en evvel 25, 26, 27 Temmuz 2011 günkü ‘Somali Bizi İlgilendirir’, ‘Bir Kara Sevdan Olsun’, ‘Kara Kıtanın Ak Yürekli İnsanları’ adını taşıyanları sayarız. İsmi geçen yazılar vesilesiyle şu merhamet seferberliğinde bir nebzecik de olsa payımız olduğu ümidindeyiz. Onları kaleme aldığımızda Türkiye ve dünya gündeminde Somali diye bir mesele hemen hemen yoktu.
Dünya gündeminde bugün de yok.
Türkiye’nin ise dört büyük gündeminden biri Somali. Milletimiz ne kadar asil bir mayaya sahip olduğunu ortaya koydu. Devlet, Hükümet, partiler medya hep beraber Somali ve Afrika’nın aç insanlarına sahip çıktık. Somali başkası değil ki. ‘Bir Kara Sevdan Olsun’ adlı yazımızda da ifade ettiğimiz gibi Kanuni Sultan Süleyman zamanında Özdemir Paşa, Yemen, Habeşistan, Sudan ve Somali’yi ondan sonra Habeş Beylerbeyi unvanını devralan Oğlu Osman Paşa, ise Kenya, Tanzanya, Uganda ve Eritre’yi fethetti.
Bunları hangi tarih dersi öğretiyor?
Genç beyinler, yıllarca İslam öncesi, eski Yunan, Roma gibi milletlerin tarih ve edebiyatıyla dolduruldu. Bunu yapanlara göre yeni devlet, Osmanlının küllerinden doğmuş, önceki tarihimiz de ortada kül olduğuna göre zaten yanmıştı.
Ama hakikat öyle değil ki.
Bakınız şu gün Batı basını, ‘hasta adamın muhteşem dönüşü’ mealinde başlıklar atmaktalar. Afrika’yı bugün de fethediyoruz... Türkler, dün oralarda hem ülkeleri ve hem de kalbleri fethetmişlerdi. Adaletle hükmeden ecdadımız, onlar için aziz bir hatıraydı. Orada bugün de Osmanlı Sultanının ismi hutbede okunan yerler var.
Dün toprak ve gönüller fethedildi.
Bugünse gönüller fethedilecek.
Zaten dünkü toprak fethi de gönüller içindi. Bahsettiğimiz memleketlerde halkın dilindeki Türkçe kelime çokluğuna hayret edersiniz. Biz ‘banyo’ deriz. Sudanlı ise Türkçe’den aldığı o zarif ismi kullanır ‘edebhane’.
Türk vatandaşı, her kesimiyle Kara Kıtanın Ak Yürekli İnsanları’na ilaç olmuştur. Olmaya da devam edecek. Suriye gibi Somali de iç meselemizdir.
Biz sömürgeci değiliz. Olsaydık OMT/Osmanlı Milletler Topluluğu halkları Türkleri özlemezlerdi. Bizden sonra emperyalistler Afrika’ya gittiler. Çocukken İskoç misyonerler tarafından kabilesinden alınıp Hristiyanlaştırılarak adı bile değiştirilen Kenya’nın kurucu başkanı Jomo Kenyatta diyor ki: ‘Avrupalılar geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki İncil, bizim elimizdeydi. Topraklarımız ise beyazların olmuştu...’
Biz onlara gözlerinizi kapayın demeyeceğiz:
-Yeter uyutulduğunuz, yeter sömürüldüğünüz, artık gözlerinizi açın!’ diyeceğiz.
Somali bize bir Hicret hatırasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.