Hak İş Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan ile sohbetimiz esnasında “Kandil’e yönelik hava operasyonu” bütün haşmetiyle devam ediyordu...Bu konu hayli vaktimizi aldı...

Onuncu Yılında AK Parti meselesini de konuştuk...
Sayın Arslan; AK Parti kadrosunun son derece iyi niyetlerle ve büyük bir gayretle çalıştığını, birçok alanda da tarihi neticeler aldığını söyledi...
Hak vermedim değil...
Ama...
Evet, “ama”larım var...
Türkler, Kürtleri temsil etme iddiasındaki birtakım “maşa” politikacıların tahrikleri ve terör örgütünün gemi iyice azıya almasından dolayı “En son terörist öldürülünceye kadar savaşa devam” psikolojisine iyice saplandı.
Böyle bir atmosferden çözüm de huzur da çıkmaz!..
HEDEFLER?..
AK Parti’nin süreç içinde ilan ettiği en önemli hedefler nelerdi?..
“Ekonomik kalkınmayı” birçok yazımızda değerlendirdik... Onu bu yazıda ihmal edersek, geriye ne kalır?..
Şöyle bir bakalım:
1-Avrupa Birliği’ne tam üyelik...
Bu mesele iyice tavsadı, böyle bir hedef aşağı yukarı kalmadı. Temel meseleleri ‘batı’ üzerinden çözme taktiği, gerek AB’nin gerekse bizim tarafın hatalarından dolayı tutmadı. Türkiye, demokratikleşme ve özgürleşme yolunda bir nebze mesafe alabildiyse, bu, büyük milletimizin her seçimde ortaya koyduğu güçlü irade sayesinde oldu.
2-Hak ve Özgürlük alanının genişletilmesi...
Yiğidi öldür hakkını yeme; AK Parti iktidarı, 9 yıllık süreçte savaşından kapatma davasına, ne kadar belâ varsa hepsiyle karşı karşıya kaldığı halde bu alanda mesafe almayı başarabildi. Başörtülülerin “okula” gitmeye başlamaları önemli. Çoğu ilimizde çocuklarımız bir üst sınıfın kitaplarıyla idare ediyordu, şimdi devlet ücretsiz kitap veriyor. Bunun kıymetini o yokluğu çeken anlar... Öğrenci annelerine para veriliyor bu da çok önemli. Sağlık hakkımız bile yoktu; şimdi çocuklar 18 yaşına kadar kafadan sigortalı... Bunlar çok önemli... Ve AK Parti’nin bütün olumsuzluklara rağmen gerçekleştirdiği işler...
3-Eğitim hamlesi!..
Bu iş berbat... Kesintisiz eğitim hâlâ devam ediyor; İmam Hatip ortaokulları hâlâ kapalı, meslek ortaokulları kapalı... İlahiyat öğrencileri için “öğretmenlik” yolu hâlâ engellerle dolu, sosyoloji vs. öğrencileri için de... Bunca dönemdir tek başına iktidarda bulunan bir partiden bu meseleleri çoktan çözmesi beklenirdi. SBS’yi koydular, kaldırdılar, koydular, kaldırdılar filan... Abuk sabuk bir dönem oldu eğitim bakımından!..
4-Darbe ihtimalinin ortadan kaldırılması...
Yiğidin hakkı; bu alanda dört dörtlük bir başarı var...
5-Ve Güneydoğu meselesi...
Ben bu 9 yıllık dönemde, başarısızlıkların ağırlıkta olduğunu düşünüyorum... Ancak bu başarısızlıkta faturanın tamamen AK Parti’ye çıkarılması da haksızlık... Binlerce belgenin ortaya koyduğu şu ki, PKK’nın derin devleti ile buradaki derin devlet arasında acayip ilişkiler var. Ülkeyi istikrarsızlaştırarak bir darbe ortamına sürüklemek için resmen işbirliği yapmışlar... Buranın vatanseverleri (!!!) ile oranın Kürtçüleri bir tek hedefe kilitlenmiş: Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak!..
Güneydoğu meselesinin halli için atılan bütün olumlu adımlar bu “şebeke” tarafından sabote edildi... Ve şunu da ilave etmek lazım ki; “Açılım” politikası; yok “Kürt Açılımı” yok olmadı “Güneydoğu açılımı”ydı, yine olmadı “Demokratik açılım”dı, hatta ve hatta “Devlet projesiydi” filan... Sarpa sardı...Tarihler verildi, olmadı yeni tarihler, yeni tarihler... PKK terör örgütü ile onu kullanan “darbecilerin” istismarına müsait bir alan meydana getirildi... Ve son durum; terör örgütü istediği zaman alana çekiyor bizi!.. Ramazan sonuna kadar “huzurlu” kalmamıza bile müsaade etmiyor!.. İşte 8 askerimizle bir “korucumuz”u katletmek suretiyle yine yaptılar yapacaklarını!.
•
Yazının alanı müsaade etse ve aynı konuda ikinci, üçüncü, dördüncü... yazılara yer vermenin sıkıcı olmayacağını bilsek AK Parti’nin 10 yıllık performansına ilişkin bir kilometre daha yazmak mümkün...
Ancak...
Operasyonlar, devam ediyor...
Türkler ve Kürtler tedirgin...
AK Parti’nin, Ergenekon-PKK tarafından çatışma zeminine çekilmesinin yeni bir “Ergenekon oyunu” olduğuna ilişkin endişeler artıyor...
Birkaç temel mesele var; eğitim, güneydoğu, din ve vicdan özgürlüğü...
Sorunları ertelemenin mümkün olmadığı noktalara iyice yaklaştığımızı hissediyorum...
Hedefte “Başbakan” var!..
En kritik döneme girdik; bu dönemde çözüm oldu oldu!..