Haberal tahliye edilmeli
Nasıl oldu da “Ersoy Dede, Haberal’ın tutuksuz yargılanmasını savunur hale geldi?” Anlatacağım.. Ama gelin önce Haberal’ın durumu üzerinden bir adalet tespiti yapalım..
•
Tıpkı PKK’nın siyasi kanadı BDP’liler gibi parlamentoyu boykot eden bir milletvekili, Haberal’ın ölmesi halinde, birilerinin bunun sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini söyledi. Hatırlarsınız. Üstelik bu milletvekili hukukçu.. Eski baro başkanı. Haberal’ın tahliye edilmesine, milletvekili seçilmesinin yeterli sebep olmadığını karara bağlayan hakime söylüyor sanırım bunu.. Bağımsız yargıyı tehdit ediyor anlayacağınız. Yargıç, tahliye etmediği bir tutuklunun, ölümü halinde sorumluluk altında kalacağını düşünerek kendini baskı altında hisseder mi? Kuvvetler ayrılığı diye bir prensipten haberimiz var mı?
•
Haberal ilk kez rahatsızlanmıyor bildiğiniz gibi. Tutuklu yargılanmaya başladığından bu yana sadece birkaç aydır cezaevinde. Ondan önce devlet imkânlarıyla otel odası gibi lüks döşenmiş bir hastanede yaşıyordu. Televizyonu, internet bağlantılı bilgisayarı, cep telefonu, kapıdan geleni gideni haber verdikleri bir telsizi... Hiç öyle tutuklu gibi değildi. Neyse yine de Allah şifa versin de, ben bu odayı internette yayınlanan cep telefonu kaydında gördüm. “Yerinden kalkarsa ölme riski var” diye rapor yazdıkları Haberal’ın “turp gibi maşallah” görüntüleriydi izlediklerim. Yine de yanıldığımı varsayarak söylüyorum ki, “Haberal çok hastadır”...
•
Peki o halde, eğer tahliye edilirse TBMM’ye gelip, yasama görevini yerine getiremeyecek mi? Yazık günah değil mi? Madem o kadar hasta, Ankara’da milletvekili sorumluluğunu taşıyabilecek gücü, kuvveti, kudreti var mıdır? Yok mudur? Alanında, dünyanın tanıdığı işlere imza atan bir profesör olarak, CHP kontenjanından sağlık komisyonunda, kamuya yararlı işler yapmayacak mı? Çok şubeli bir hastanenin de patronu olarak, sağlık sisteminin aksayan yönlerini düzeltmek için elini taşın altına koymayacak mı? Bir vakıf üniversitesinin başında bir isim olarak, eğitim sisteminin sorunlu alanlarına müdahale edilmesi konusunda engin tecrübe ve bilgisini esirgeyecek mi Yüce Meclis’ten?..
Bütün bunları yapmayacak, hastanede yatacak yani.. Yattığı yerden maaş alacak. Peki o halde neden milletvekili seçildi bu kişi?
•
Az evvel de dedim, yeni hastalanmadı ya.. Yıllardır hastanede yatıyordu zaten. Yani kendisinden bir hizmet alınamayacağı ortadaydı. O halde neden yazdınız listenin başına ismini? Neden çıkması için boykot ettiniz varlık nedeniniz olan Yüce Meclis’i?.. Nedendir ısrarınız hâlâ çıkmaları ve Ankara’ya gelmeleri yolunda?.. Bir cevap verin Allah aşkına..
•
Evet başta da söyledim. Haberal’ın tahliye edilmesi gerektiğini savunuyorum. Ama milletvekili olduğu için değil. Bir kişinin herhangi bir davadan tutuklu yargılanması başlı başına insanlık suçu. Yıllardır suçunu bilmeden cezaevinde yatan insanlar var. Herkesin hakkı tutuksuz yargılanmak. Örneğin, Haberal kadar Tuncay Özkan’ın da hakkı.. Ama o, Kılıçdaroğlu’nun yıldızının parlatılması için sahibi bulunduğu kanalın tüm imkanlarını seferber eden Tuncay Özkan, milletvekili değil. Bu başlı başına bir adaletsizlik. Milletvekili seçilen bir kişinin Ankara’ya gelip yasama görevini yerine getirmeye başlaması ne kadar anayasal hak ise bir şüpheli ya da sanığın tutuksuz yargılanmayı istemesi de o kadar birey hakkıdır. İnsanlık hakkıdır. Eğer bizim yasalarımız, “suçu ispat edilene kadar herkes masumdur” ilkesini temel prensip olarak görüyorsa, tutuklamanın cezalandırmaya dönüşmemesi de esas olmalıdır. Kalın sağlıcakla.