İçimizdeki İsrailliler ve vicdanlı Yahudiler

İçimizdeki İsrailliler ve vicdanlı Yahudiler

Mavi Marmara’da öldürülenler “Beyaz Türk” olmadığı için olsa gerek İsrail’e karşı gösterilen tepkiden rahatsızlar.

Müslüman ve solcular her türlü muameleye layıktır, çakma da olsa “Beyaz Türk”ler dokunulmazdır.

Onun için açıkça parçası oldukları Ergenekon’un üstüne gidilmesinden rahatsız olur.

Orhan Pamuk’a, Hrant Dink’e, Ahmet Kaya’ya ağzına geleni söyler, Mehmet Haberal’a, Bedrettin Dalan’a, Çetin Doğan’a, Hurşit Tolon’a laf söylettirmez.

Temel amacı İsrail ve çıkarlarını korumak olan Axel Springer’in gazetesi Bild’e yazar gibi Türkiye’deki gazetesinde de yazar İsrail’i korumak ve kollamak için.

Birleşmiş Milletler’in 4 kişilik raporu konusunda Türkiye’yi 1-0 mağlup ilan etmiş.

İsrail şimdi Gazze’de ablukayı delmeye çalışanların önce burnuna bu kağıdı dayayacakmış, sonra da silahını...

Burnuna silah dayanacak olan Türkiye oluyor.

İnsan Gazze konusunda yazı yazar da bir tek kelime İsrail’i, Filistin politikasını eleştirmez mi?

Tamam İHH’yı eleştir.

Gemiye inen İsrail komandolarına karşı koymasını gündeme getir.

Ama hiç olmazsa açıkça İsrail yanlısıyım diye bağıran rapordaki İsrailli komandolar “Gereksiz kullanmış ve insanları sırtlarından vurmuştur” ibaresini gör.

Bu hükümetten hoşlanmayabilir, politikalarına karşı olabilirsin.

Ama bu sana iki hak vermez, bir medyadaki Ergenekoncu tayfayı orkestra şefi gibi yönetmek ve de İsrail’in vicdanlı insanların vicdanını yaralayan politikaları yanında durmak.

Gerçi, Recep Tayyip Erdoğan ne demişti sizin için, “Sizin mezhebiniz geniş.”

O yüzden ne yapsanız yeridir.

İşin tuhafı bu satırları okuduğumuz saatte, Haaretz gazetesi yazarı Zvi Bar’el, iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi gerektiğini dile getiriyordu.

Türkiye’nin İsrail’i değil, mevcut hükümeti hedef aldığını vurgulayan yazar, sorunun kriz boyutuna dönüşmesinden İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman’ı sorumlu tutuyordu.

Objektiflik, vicdanlılıkla öfkenin hırsın göz karartması arasındaki fark da bu olsa gerek.



New York Times’ta Türkiye yorumları!

Birleşmiş Milletler raporunun sızdırıldığı The New York Times, Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi’ni kovmasını manşetten vermişti.

Gazetenin internet sitesindeki haberin altında 207 yorum vardı ve daha fazla yoruma izin verilmiyordu.

Yorumların bir kısmı kullanılan dil yüzünden sansürlenmişti.

En çarpıcı yorumlardan biri, gazetenin “Mavi Marmara’da ölen 9 kişi” cümlesiyle ilgiliydi. Yorumcu, “Ölen değil, öldürülen” diye önemli bir düzeltme yapıyordu.

Yorumların önemli bölümü Ermeni ve Yahudi okurların Türkiye’ye, Kıbrıs ve Kürt politikalarına yönelik eleştirilerle doluydu ancak İsrail’i eleştiren çok sayıda okur da vardı açıkçası.



Galatasaray, Fener’e ders verecek son kulüptür herhalde!

Galatasaray yönetimi son dönemde birden hak ve hukuk yanlısı kesildi.

Tamam ezeli rakipleri Fenerbahçe’yi zor durumda yakalamanın keyfini çıkarsınlar, bunun avantajını kullansınlar.

Buna kimsenin diyeceği olamaz.

Ama kalkıp Türkiye’nin en dürüst, hukuka saygılı kulübü rolünü oynamasınlar.

İstiyorlarsa, Susurluk dönemi dahil tüm şampiyonlukları incelemeye açalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi