Güneş Eylül ayında yaptığı açıyla tabiatta fark edilmeyen pek çok şeyi olanca netliğiyle ortaya serer.
Eylül o bakımdan çok daha dürüst, kuşatıcı, esirgeyici, sahici ve ılımandır.
Çünkü her şey demini almıştır.
Yaşlı insanların zorunlu ve tabii tevekkülüne benzer bir sakinlik, nebatatın ve hayvanatın, en sonunda da insanların üzerine çökmüştür.
Kış artık mukadderdir.
Bu bakımdan Eylül oyalamaya, oynaşmaya, olduğundan başka gözükmeye izin vermez.

İlkbahar ise yalancıdır.
Nereye gideceği, hangi rüzgarın önünde ne yöne savrulacağı belli olmayan yapmacık, sahte, mesuliyetsiz arzuların, gelgeç düşüncelerin suda bıraktığı lirik ve kristal akislerden başka bir şey değildir.
İlkbahar Che Guevara’dır, sonbahar ise Fidel Castro. İlkbahar Menşeviktir, sonbahar Bolşevik. İlkbahar Vehb er-Râsibî iken sonbahar Ebu Müslim El Horasani’dir.

***

İsa’dan 2011 yıl, Hicret’ten 1432 yıl sonra dünyanın hiçbir köşesinde İsrail ve Amerikan bayrağı yakılmadan gerçekleşecek bir “devrim”e, sonuçları ne kadar olumlu olursa olsun devrim denemez.
Trablus’ta Amerikan bayrağını öpenlere, Yeşil Meydan’da Amerikan savaş uçağını yakalamış altın yumruk abidesini devirenlere bel bağlamış olanların Türkiye’de ve başka coğrafyalarda tutuldukları bahar sarhoşluğunun lümpence bir iş bilmezlik, sonradan görmelik ve hafiflik olduğu, çabucak bina olunan tarih tarafından orta yere konuldu.
Uzatmalı bahar komedisine ilk olarak Mısır’da “dur” denildi.
9 Eylül Cuma günü İsrail’in Mısır Büyükelçiliği önünde yakılan ABD ve İsrail bayraklarından yükselen ateş, meşum bir gecenin sonunda uzak tepelerden doğan güneş gibi gerçek devrimcilerin temiz yüzlerini aydınlatıyordu.
Ne yaptığını bilen, bilinç yüklü, çelik iradeli gençler, turuncu devrimbaz yobazları, inşa ettikleri İsrail büyükelçilik duvarlarına gömdü.

Orada o gün paramparça olan sadece Siyonist elçilik duvarı değildi; paramparça olan, 22 ülkenin sınırlarının değişmesini öngören, Araplara “ancak Müslümanlıklarını askıya alırlarsa bahara erecekleri” vaadinde bulunan BOP Planlarıydı.

İlkbaharda “Mısır halkının demokratik taleplerini saygıyla selamlayan” ABD Başkanı, sonbaharda (9 Eylül Cuma) “Bu ülkeyi diplomatik misyona saygıya davet ediyorum” diyerek, ABD için Mısır’da iklimin bozulduğunu ilan etti.
Çünkü 9 Eylül günü ABD’nin Arap Baharı bitmiş, Arapların eliyle BOP’un sonbaharı başlatılmıştır.

Yine Libya’da Amerikan bayrağını öpen, Beyaz Saray önünde şükür secdesine kapananların câhilî ve kabileci, ikinci bir Afganistan Aşiretler Meclisi ve Karzai utancı teşebbüs aşamasında dağılmış, Libya halkı bağrında sakladığı önderleriyle haysiyetini müdafaa edeceğini ilan etmiştir. İşte gerçek devrimler bundan sonrası için mevzubahistir.

Telaşlı bir annenin “Bey, bizim oğlan devrimci olmuş!” ikazının, güngörmüş baba tarafından “Kızamık olduğunda da panik yapmıştın, geçer hanım” repliğine konu olan çakma devrimcilerin günü geçti.
Gün bugündür.