MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmeye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı Kürt haber sitelerine düştü.

“Erdoğan’ı yakacak görüşme” başlığıyla servise konulan haberin asıl amacının Başbakanı yıpratmak olduğu açık.

Öncelikle hükümetin Oslo’da böyle bir görüşme süreci başlatmış olması Ankara’da devlet adamlarının işbaşında olduğunun açık göstergesi.

Şiddeti bitirmek, demokratik süreci hızlandırmak ve Türkiye’yi daha hızlı biçimde kalkındırıp insanlarının mutluluğunu sağlamak için her türlü riski alan bir başbakan ve kadro var karşımızda.

Görüşmenin en can alıcı konuşmalarından biri Hakan Fidan olduğu iddia edilen şahsa ait. Bakın ne kadar sağlıklı bir tahlil yapılmış burada:

“Burada sorun doğal şartları oluşmamış konuları anti demokratik yöntemlerle hayata geçirmek. Ben demokratik mücadele içine girip de dünyada sonucuna ulaşmamış hiçbir hareket görmedim.

Bakın dünya siyasi tarihine, devrimler tarihine... Gandi’den tutun da Polonya’daki işçi hareketine, efendime söyleyeyim Güney Amerika’daki hareketlere varana kadar...

Bakın demokratik mücadele verip de meşru, kabul edilebilir evrensel hedeflerine ulaşmamış hiç bir hareket görmedim...

Şu an Ortadoğu da böyle yani. İsrail’in imajı yerlebir olmaya başlıyor. Meşru çizgide duran Filistin hareketi daha da güç kazanıyor. Ama gayrimeşru güç kullanan, ingilizcede irrevelant diyorlar, artık var olan sosyal doku ve siyasal şartlara uygun hareket etmeden eylem gösterdiğiniz zaman bir şey olmuyor.”

Budur.

Tunceli’de halı sahada top oynayan polisleri katletmek, düğünleri kana bulamak Kürt hareketinin meşruiyetini gölgelemiş, uluslararası alanda yalnızlaştırmıştır.

Müzakere masasından çekilen PKK şimdi büyük bir kara harekatı ile karşı karşıya.

Bu işin PKK’yı ilgilendiren boyutu.

Bir de Türkiye’yi ilgilendiren boyutu var, o da görüşmenin içeriğinin sızdırılması.

Görüşmenin birebir aktarılmış olması, MİT’in kayıtlarının servis edilmesi ihtimalini güçlendiriyor.

Derin Devlet kadroları, yöneticileri bugüne kadar sızdırılan görüşmelerden epey darbe yedi.

Derin Devlet kadroları Amerika ve Avrupa’ya kuşkuyla bakan, Türkiye’yi 1930’ların koşullarında yaşatmayı amaçlayan, halka standartı yükseltilmesi gereken sürü olarak bakan insanlardan oluşuyor.

MİT’in üst düzey yöneticilerinin de içinde bulunduğu yenilikçi kadrolar, siyasi iktidarla birlikte Türkiye’yi küresel sisteme taşıma mücadelesi veriyor ve bunun için en zorlu riskleri bile göze alıyor.

Balyoz, Ergenekon davaları, internet andıçları bu mücadelenin dışa vuran bölümü.

Görüşme kayıtlarının sızmasının Heron düşürme muhabbetinden farkı yoktur.

Bir kısım insanlar ülke güvenliği pahasına hamleler yapıyor.

Ama görüşmede de vurgulandığı gibi, meşruiyeti olmayan eylemlerin başarı şansı sıfırdır.

Barışa inanan insanlar sonunda kazanacaktır.