Çocuğunuzu okula gönderin
Okullar açıldı. Geçen hafta ilköğretim birinci sınıflar ders başı yapmışlardı. Bugün ise geri kalan öğrenciler yollara dökülmüş durumda.
Her yıl eylül ayında olduğu gibi bu dönemi de fırsat bilen bölücü terör örgütü “çocukları okula göndermeyin” kampanyasını yükseltmeye başladı. Herhangi bir hukuki meşruiyeti olmayan, illegal bir yapı olan Demokratik Toplum Kongresi’nin alt organlarından biri “Eğitim ve Dil Komisyonu” diye bir yerden açıklama geldi. Ana yapının yasadışı olduğu bir ortamda alt komisyonun meşruluğundan söz edilebilir mi? Neyse, konumuz o değil. Diyor ki bu PKK’nın sivil uzantısı örgüt: “Eğitim ve öğretimin başlayacağı 19-23 Eylül tarihleri arasında Kürt çocuklarını okula göndermeyin.” Ya ne yapsınlar? Bu tarihler arasında mahalle meclisleri ve/veya evlerde alternatif öğretim görsünler. Bu resmen büyük bir planın başlangıç ateşi. Alternatif devlet yapılanması zaten tesis edilmiş durumda. Söz konusu açıklamayı yapan örgüt DTK’nın yasal statüsü tamamen bu alternatif devlet organının uhdesinde. O yapının kendi savcısı, hakimi vesairesi var zaten. Eğitim yapısı da oluşturulmuş durumda ancak daha müşteri bulabilmiş değiller. O yüzden mevcut eğitim sistemini değiştirmeye çalışıyorlar. O olmayınca da böyle “boykot”la, şunla bunla, çocuklarımızı başka yerlere çekmeye çalışıyorlar.
•
Hani bir fıkra vardır ya; “Neresini düzelteyim?” diye sorar sonunda. Aynı onun gibi. Birincisi “Kürtler çocuklarınızı okula göndermeyin” diyen bir iradeye benim Müslüman-Kürt yurttaşımın, kardeşimin vereceği bir cevap vardır kuşkusuz. İstiyorsa boykota davet etmek için “PKK’lılar, çocuklarınızı göndermeyin” desinler bakalım. Bütün Kürtler ile ilgili nasıl böyle bir tasarrufta bulunabiliyorsunuz? Kendinizde bu hakkı nasıl görüyorsunuz? Kimin temsilcisisiniz siz? Kürtler sizi neden dinlemek zorunda olsun ki? Üstelik ana dilde eğitim hakkı diye samimiyetle feryat eden siz değilsiniz ki. Sizin şiddet politikanızdan yaka silken, acı, kan ve gözyaşının dinmesini isteyen, size kategorik olarak karşı olan Kürtler de ana dilde eğitim istiyor. Bu talebi nasıl olur da tekelinize alırsınız? Onlar da istiyor ama istemesini biliyor. Çocuklarını okula gönderiyor, vatana millete hayırlı evlat olarak yetiştiriyor, sonra o evlatlarından yeni bir anayasa bekliyor. Sizin gibi dağdan gelecek emri beklemiyor kimse..
•
Sevgili Kürt kardeşim; sana kendi sistemini dayatan İmralı’nın ya da Kandil’in gerçekten çok umrunda mı olduğunu zannediyorsun anadilde eğitim hakkının?.. Gerçekten senin kültürel, siyasal, sosyal hakların için mücadele ettiğini mi sanıyorsun bu insanların?.. Artık gözündeki perdeyi kaldır bir zahmet. Kendi iktidarları için verdikleri bir savaşta sizi yem ediyorlar. “Bir federe yapı kurulsun ya da bir devlet ve biz de o yapının içinde idari görevler alalım” diye verilmiş bir mücadele bu... Kimsenin sizin hakkınızla, hukukunuzla ilgili bir planı yok. Çocuklarınızı okula gönderin. Büyüsünler, adam olsunlar, bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olsunlar, annelerinin babalarının gasp edildiğini düşündükleri haklarını meşru yollardan alsınlar. Bırakın PKK bıraktığınız yerde otlamaya devam etsin. Kalın sağlıcakla.