BM, kuruluş gayesini gerçekleştiremedi
Washington, DC
Birleşmiş Milletler Teşkilatı, 1945’te kuruldu. Bu tarihte 51 olan üye sayısı yakınlarda Güney Sudan’ın da kabulü ile 193’e yükseldi. En etkili organı 15 üyeli Güvenlik Konseyidir. GK’nın 10’u iki yıllığına seçilen geçici, 5’i daimi üyedir.
5 Değişmez devlet, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere ve ABD’dir.
Resmi dil, Arapça, İspanyolca, Fransızca, Rusca, Çince ve İngilizce’dir.
Sağlıktan kültüre, üniversiteden adalete kadar birçok bağlı kuruluşları vardır. Bu kuruluşlar da değişik batı şehirlerindedir.
BM, kuruluş gerekçesini, ‘bütün milletler arasında adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği temin etme’ gayesiyle ifade etmektedir. Ne var ki aradan geçen 66 yılda sayılan hedeflerden herhangi birine varıldığını hiç kimse iddia edemez. Ne adalet, ne güvenlik, ne ekonomik kalkınma ve ne de sosyal eşitlik tesis edebilmiştir.
Eğer adalet olsaydı, Sudan parçalanıp güneyi üye yapılmazdı. KKTC 25 yıllık bir devletken yok sayıldı, BM’nin 1947 yılında tanıdığı Filistin Devleti yok sayıldı, fakat Güney Sudan, hemen kabul edildi. Eğer ekonomik kalkınma olsaydı, Somali başta olmak üzere Afrika’da milyonlarca çocuk açlıktan ölmezdi. Eğer güvenlik olsaydı, bölücü örgütün beslenmesine müsaade edilmeyerek Türkiye’de onbinler katledilmezdi. Kuruluş kanununa hangi iyi niyetle yazılmış olursa olsun BM bu hedeflerin hiç birine yaklaşamadı, onların uzağında kaldığı için de tabiatıyla sosyal eşitlik olmadı.
Bu Birleşmiş Milletler Teşkilatı, bu yapısıyla varlık sebebini asla ve kat’a hayata geçiremez. Çünkü, BM haddi zatında şekli bir teşkilat.
BM sanal, beş devlet gerçek.
Bu beş devlet, tashihi mümkün olmayan katı bir veto hakkına sahiptir. 188 devlet, bir gün ‘deniz suları tuzludur’ diye bir karar alsa, daimi üyelerden yalnızca biri bu kararı red yani veto ettiğinde o karar ortadan kalkar. Onun için 188 devlet Somali’ye 188 dolar para gönderme, Filistin ve KKTC’yi üye kabul etme gibi tasarruflara gittiğinde bu kararlar bir veto ile hükümsüz hale gelir.
Temeli bozuk bir teşkilatın adalet, emniyet, iktisat içtimai refah paylaşımı yapması mümkün müdür? BM, II.Cihan Harbi galip devletlerinin patronajındadır.
Orada bir sözleri muteber birinci sınıf devletler var, bir de eli mahkum devletler.
Bu yapının değişmesi, bu keyfiliğin bu eşitsizliğin bitmesi şarttır.
Cemiyet-i Akvam II. Cihan Harbine mani olamayınca 1946’da dağılmıştı. Zayıf genel sekreterlerle bu kadar vahim haksızlıklara sadece seyircilik yapan bir teşkilatın yaşaması mümkün değildir. Sararmış soğuk savaş eserleri, güz yaprakları gibi dökülecektir.
İşte Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, tam üyelik için müracaat etti. Şimdi BM bir kere daha imtihanda. Ne var ki BM’de hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku hakimdir.
Ey öküz neredesin?
Eğer varsan boynuzlarını salla!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.