“Niçin kadın müfessir yok?”
Fikir alış verişinde zevk alıp istifade ettiğim değerli dostum E. Akyıldız, “Kadın müfessirler nerede?” başlığı taşıyan bir bayanın yazısını, “Niçin kadın müfessir yok?” başlığıyla e-postama gönderdi.
Yazıyı okudum; erkekler suçlanıyordu.
“Olsunlar efendim, ellerinden tutan mı vardı?” diye ilk tepkimi ortaya koydum. Ardından da bir kez daha düşündüm: Hz. Âişe (ra) 2100 hadis rivayet etmişti. Ebu Hureyre (ra) ise 5374. Ve kendisinden 800’ü aşkın sahabi ve tâbiîn rivayette bulunmuştur.
Hz. Âişe (ra) rivayet ettiği hadislerden pekâla bir iki tane tefsir çıkarabilirdi. Zaten müfessirler o hadisleri de nazara alarak tefsir etmişlerdi Kur’ân’ı. Acaba niçin kendisi bir tefsir yapmamıştı?
Diğer taraftan meşhur müfessir olarak başta Abdullah bin Abbas (ra) olmak üzere, “abadile-i meşhure” olarak yedi Abdullah... Yedisi de erkekti... Evet, “Niçin kadın müfessir yok?”
Eğer olabilselerdi, olurlardı; öyle değil mi? Hz. Âişe (ra) ve Ezvac-ı Tahirat gibi muhteşem örnekler vardı önlerinde. Sonra düşündüm: Kız kardeşim ancak hafıze olabilmişti. Niçin müfessire olamamıştı? Onun cevabı, şu soruların cevaplarındadır:
Niçin kadın buluşçu, kâşif ve mucid sayısı çok az? Bir elin parmaklarını geçer mi?
Kaç kadın mütefekkire var; kaç kadın filozof var?
Kaç isim yapmış tıpçı, gökbilimci kadın var?
Nobel ödülü almış kaç kadın var?
Tarihte devlet yöneten kaç kraliçe var? Kaç Belkıs gibi tahtta oturmuş kadın var?
Kaç kadın padişah var? Kaç kadın vezir var? Kaç başbakan var?
Dünya çapında kaç kadın romancı var, kaç kadın ressam var?
Kaç kadın saatçi, kaç kadın sanayici var? (Olanlar da sanayilerini kendileri sıfırdan mı kurmuş, hazır mı almışlar?)
Sıralayın gidin 1000’i aşkın mesleği… Bunlardan kaç oranında kadın bulursanız, o kadar da kadın müfessir bulursunuz!
Şimdi ciddî düşünelim. Sathî bir nazar ile birilerini suçlamak kolay.
“Niçin kadın müfessir yok?” Çünkü kadınlar, özel halleri sebebiyle, erkekler gibi günün yirmi dört saatinde ve ayın 30 gününde Kur’ân’ı tutamaz (en az 10 gün fıtraten rahatsız ve dinlenmek zorunda)... Zaruret olmadan camiye giremez. Namaz kılamaz. Oruç tutamaz... Lohusalık döneminde de bunları yapamaz. Çocuk emzirirken de, terbiye ederken de, büyütürken de elbette tefsir yazamayabilir!
Evet, kadın belki müfessir olmaz, ama müfessir yetiştirir; belki kâşif olmaz, ama kâşif yetiştirir; padişah olamaz, padişah doğurur ve yetiştirir!
“Niçin kadın müfessir yok?” diye hayıflanacağınıza, bu kadar meslek erbabı yetiştirdiği için onu tebrik edin!
Ve becerebilirseniz, onu, sokaklarda sürünmekten, pis medeniyetin oyuncağı, reklâm metaı olmaktan kurtarmaya bakın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.