Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

24. Dönem: Anayasa

24. Dönem: Anayasa

24. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın bir nutku ile çalışmaya başladı. 4 partiden oluşuyor. 4. parti, bir Güneydoğu bile değil, tam bir Kürt, hattâ Kürtçü partisi. Seçmeninden değil, İmralı ve Kandil’den emir alıyor. Bu bakımdan diğer 3 parti ile uyum sağlaması zor. Uyumsuzluk, Anayasa hazırlık müzakerelerinde çarpıcı hâle gelecek.
Zira 24. Dönem’in büyük hedefi, mutlak ihtiyaç durumuna gelen yepyeni bir anayasadır. Terör ve Kürt konuları da çok önemli ve âcil ama, bunlar daha fazla icrâ’nın yani hükûmetin alanıdır.
Anlaşmazlığın, Türk kavramından başlayacağını sanıyorum. Zira Türk kelimesini ırk manasında kullanıyorlar. Halbuki millet anlamındadır. Alman, Fransız... dediğimizde Alman ve Fransız milletlerini anladığımız gibidir. Alman ve Fransız ırklarını değil. Senegalli de, Tahitili de Fransız’dır.
Milletlere, devletlerinin coğrafya adı verilmez. Fransalı, Almanyalı falan denmez. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan herkes Türk’tür. Anayasada Türk’ten başka bir millet adı geçmez. Aksi takdirde Arap, Laz, Arnavut gibi kavim ayırımları doğabilir. Irklar ayrışması ve ırkçılık oluşur ki, bütün demokrasilerde şiddetle yasaklanmıştır.
Milletler, en az 500 yılda oluşur. Türkiye’de 1000 yılda oluştu (bu cümle Yahyâ Kemâl’indir). 1000 yıllık bir kaynaşmayı, oluşumu ayrıştırmaya kalkışmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin hem bünyesini, hem sınırlarını münakaşaya açar. Darmadağınıklık yapar. İstisnasız herkese zarar getirir. Ama kökenlerimizi rahatça telaffuz edebiliriz. Geldiğimiz ırka ait kültürü, san’atı geliştirebiliriz. Evimizde konuştuğumuz anadilimiz Türkçe değilse, o dilleri korur, yaşatırız. Resmî dil ise mutlak şekilde Türkçe’dir. Üstelik her vatandaşına Türkçe zorunlu eğitim vermek, bilmeyenlere de Türkçe öğretmek, devletin görevidir. Büyük kültür dilleri dışında yerel diller, ilk ve orta öğretime seçmeli olarak da giremez. Ancak okul dışı öğrenmek ve öğretmek serbesttir. Yüksek öğretimde mahallî diller incelenip öğretilebilir.
Sözün kısası, Avrupa Birliği kriterlerinde bizim yapımızdaki devletlerde gerçekleştirilen uygulama, Türkiye için de geçerlidir. Adım adım mesafe alarak Türkiye’den ayrı devlet çıkarmak hevesi, geçerli değildir. Devletlerin sınırları, çok büyük savaşlar sonunda belirlenir.
24. Dönem, milletimize kutlu ve hayırlı olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi