Yeni yasama dönemi başlarken Meclis'in durumuna baktım da... Yüze 10 baraja rağmen, yüzde 95 oranında temsil gücüne sahip olan... Daha da önemlisi, askeri vesayet rejiminin kışlaya itildiği bir dönemde çalışacak olan bu Meclis... Yeni Anayasa'yı "takır takır" yapacak! (Tabii eğer partiler aralarında anlaşırsa.)
Bu görüntü beni, Andrew Arato adlı "lobici" profesörün, Ergenekon dostları tarafından entelektüel damarlarımıza zerk edildiği günlere götürdü.
Türkiye'ye getirilip Koç ve Boğaziçi üniversitelerinde konuşturulan Arato'yu, Radikal gazetesinin desteklediği bir yuvarlak masa toplantısında dinlemiştim.
Hukukçu değil siyaset bilimci olan bu Amerikalı... Türkçe bilmediği ve daha da önemlisi, Türkiye hakkında hiçbir kitabı- makalesi olmadığı halde, bizim Anayasa hakkında ahkâm kesiyordu.
Bir ara Prof. Ergun Özbudun, "Gerektiği takdirde, önce Anayasa'daki, 'İlk üç madde değiştirilemez' diyen dördüncü maddeyi kaldırırız... Sonra da ilk üç maddeyi değiştiririz" dedi.
Bunun üzerine, dersine iyi "çalıştırışmış" olan Andrew Bey lafa karıp, "Hay senin aklına şaşayım" edasıyla, "O zaman tanklar yürür" dedi.
Önümüzdeki günlerde Anayasa değiştirilecek. "Başlangıç" bölümü çöpe atılacak ve inşallah ilk üç madde de yeniden ele alınacak. Belki de 2'nci Madde kısalacak ve "Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik bir hukuk devletidir" şeklini alacak.
3'üncü Madde ise "Resmi dil Türkçedir" şeklinde değiştirilecek.
Merak ediyorum: Tüccar Arato'yu bize "büyük düşünce adamı" diye sunanlar, bakalım bu değişiklikler sırasında ne diyecek?