Anayasa
24. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1. yılının sonuna kadar ilk sivil anayasamızı yürürlüğe koymasında Türkiye’nin hızlanması bakımından büyük faydalar hattâ zaruretler var. Sayın Cumhurbaşkanımız, sık sık bu konuyu hatırlatıyor, artık bu anayasa ile olamaz diyor. Sayın Başbakan da Meclis’in ilk yılı içinde gerçekleşmeyi tasarlamış görünüyor.
Bütün cumhuriyet anayasalarımız, 3 anayasa, asker tarafından yapıldı veya ısmarlandı. Hukukçular, askerin emr-ü kumandası altında istenen neyse onu yazdılar. Bu 3 anayasanın gene de en mâkulü, 1924’te Atatürk’ün emriyle yapılanıdır. En berbadı ise 1960 ihtilâlinden sonra küçük rütbeli subayların emriyle kaleme alınanıdır. Bu anayasa Türkiye’ye komünizmi getirdi ve iç savaş başlattı. İhtilâlci subaylara mahsus hayat boyu (ölesiye) senatörlük ihdâs etti ki böyle bir senato yalnız İngiltere’de vardır. Lordlar Kamarası’dır.
Kenan Evren’in yaptırdığı bugünki can çekişen anayasamızı, Türk Milliyetçiliği yerine “Atatürk milliyetçiliği” kavramını koydu. Faşist bir kavram olan Fransızca kÈmalizme’i (kemalizm) Prof. Feyzioğlu’nun tercümesidir. Halbuki Atatürk, kendine mahsus bir milliyetçilik iddia etmemiştir. Şüphesiz Gökalp’in Türkçülük dediği milliyetçi ekolün mensubu ve uygulayıcısıdır.
Bugünki anayasamız, berbat bir Türkçe ile kaleme alınmışdır. Yemin metni, Türkçe’nin bütün çağlarda uğradığı en büyük felâkettir. Türkçe bilmeyen bir kişinin kaleme aldığı âşikârdır.
Şimdi nasıl bir anayasa? sorusunun cevabı şudur: Mümkün mertebe kısa, Avrupa Birliği kriterlerine aykırı hiç bir madde içermeyen, çok düzgün, kusursuz, zevkli, uydurma kelimelerden kaçınan bir Türkçe ile yazılması gerekir. Kesinlikle teferruâta girilmemelidir. Devleti zayıflatmaksızın insan hakları kavramını üste çıkaran bir anayasa isteniyor. Yargının kısa müddette karar verecek hâle getirilmesi şarttır.
Meclis’te grubu bulunan 4 partinin anlaştığı bir anayasa elbette idealdir. Ancak pek çok ideal gibi gerçekleşmesi pek mümkün görülmüyor. En azından ben böyle düşünüyorum. 4 parti zihniyetinin epey farklılığı, bir konsensüs oluşmasını engelliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı Cemil Çiçek’in çalışmaları izlemesi ve yönetmesi, bir çok müşkili aşabilir. Ancak her parti mensubu, genel başkanından aldığı talimat yönünde davranacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.