Irak Dışişleri Bakanı Hoşyâr Zebârî, Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabûl edildi. Sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte İstanbul’a gitti. Burada Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşeceği sırada bu yazımız kaleme alındı.
Ne konuşuluyor? PKK’nın Kuzey Irak’taki üsleri konuşuluyor. Bu durum Irak’ı, teröre açık destek veren devlet durumuna soktu. Zebârî Kürt’tür. Irak Cumhurbaşkanı (Celâl Talabânî) ve Genelkurmay Başkanı da Kürt’tür. Başbakan Sünni Arap ama, bu makam da Şîî Araplar’ca isteniyor.
Bu çok dengesiz tablo, Amerika’nın Saddam’a kestiği cezadır. Asya’daki bütün Arap devletlerini -Kuveyt’ten başlayarak- tek devlet hâlinde Bağdad’a bağlamak hayalini kanlı şekilde gerçekleştirmek isteyen Baas’çı Saddam’ın âkıbeti malûm, Irak -7’si monarşi- diğer Arap devletlerini birleştirmek şöyle dursun, kendi topraklarında birliği muhafaza edemedi.
Amerika, gücünü birkaç üs’te ve Basra Körfezi’nde toplayıp askerini Irak’tan çekecek. Irak’taki hükümranlığı devam edecek. Irak’ın tek parçalı bir devlet olmasına bile izin vermeyecektir. Irak’ın Şîî Caferî Arapları, yüzlerini İran’a döndürmüşlerdir. Sünnî Şâfîî Araplar, Orta Irak’a ve Musul’a sıkıştılar.
Kürtler, Kuzey Irak’ta otonomi elde ettiler. Bu otonomiyi, Bağdad’da yüksek makamları da işgal ederek güvence altına aldılar. Ne zamana kadar? sorusunun cevabını kimse bilmiyor. Muhtemel -bazılarınca muhakkak- bir ABD-İran savaşında Kürdistan, Amerika’nın yanında yer alacaktır. Böyle bir savaşın sonu bellidir ve Büyük Kürdistan oluşacaktır.
Şimdi Türkiye, Zebârî’ye, son ihtarını yapıyor. Kuzey Irak’taki PKK kamplarını dağıtmasını istiyor. Aksi takdirde, Türk askerinin girip bu kampları dağıtacağı anlaşılıyor ama bu husus ancak Amerika’nın oluru ile mümkündür.
Amerika ile stratejik ittifakımız, bunu sağlayacak derecede sağlam mı? Zebârî, İstanbul’dan Gaziantep’e gidip burada bir Irak başkonsolosluğu açacak. Suriye’den boşalan menfaatleri toparlamak niyeti âşikârdır.