Türkiye son dönemde peş peşe sarsıntılar yaşıyor. Son olarak da Van merkezli depremle şiddetli sarsıntı geçirdi. Bazılarının rahatsız edici sözlerine ve bu sözleri kendi stratejik hesapları için prim aracı olarak kullanmak isteyenlerin politikalarına bakmadan toplum olarak birlik içinde olduğumuzu göstermemiz önemli bir duruştur.

Yüce Allah'tan depremde hayatlarını kaybeden kardeşlerimize rahmet ve mağfiret, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Yakınlarını kaybeden veya tedaviye gönderen, evleri yıkılan, maddi zarar gören tüm kardeşlerimizin acılarını da paylaşmamız, yaralarını birlikte sarmamız gerekiyor.

Depremin gün ortasında vuku bulması insanların birçoğunun işlerinden dolayı dışarıda bulunduğu, birçoklarının da kolayca kendilerini dışarı atabildikleri vakte denk geldiği için can kaybının daha az olmasına vesile olmuş olabilir. Ama buna rağmen verilen rakamlar yine de göz korkutucudur ve kaybettiğimiz her ferdimiz toplumumuzun önemli bir değeridir.

Dolayısıyla deprem felaketinin bir Türkiye gerçeği olarak kabul edilip bir yenisini beklemeden ona hazırlıklı olmanın yollarına ve araçlarına bakmak gerekir. Temenni ediyoruz ki Yüce Allah bizlere bu tür acıları bir daha yaşatmasın.

Türkiye haritasının doğu sınırına yakın bölgelerde evlerin şiddetli bir sarsıntıyla sallandığı sırada İslâm coğrafyasının batı sınırlarına yakın bir bölgede yer alan Tunus'ta da insanlar siyasi tercihlerini yapmak üzere sandık başına gidiyordu. 23 Ekim Pazar günü Tunus'ta dikta rejiminin devrilmesinden sonraki ilk özgür ve çoğulcu seçim gerçekleştirildi.

Tunus, Arap baharının ilk ateşinin yakıldığı ülke olduğu gibi aynı zamanda insanların siyasi tercihlerini serbestçe yapabildikleri ilk seçimlerin gerçekleştirildiği ülke oldu.

Tüm seçim bölgelerinin kesin sonuçları biz bu yazıyı yazmadan önce açıklanmış değildi. Ancak alınan sonuçlar ülkenin en geniş kitlesel tabana sahip İslâmî oluşumu durumundaki Nahda (Diriliş) Hareketinin önde gittiğini ve oyların en az yüzde kırkını almasının beklendiğini ortaya koydu.

Bu ülkede ilk kez bağımsız bir kurulun gözetiminde çoğulcu seçim gerçekleştiriliyordu. Gözetimi ve oy sayımının takibini kısa adı ISIE olan Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu yapıyor. Çok partili bu seçimle yeni parlamentonun 217 üyesi belirleniyor.

Bunun için ülke içinde yaşayanların yanı sıra ülke dışında ikamet eden Tunuslulara da oy kullanma imkânı tanındı. İçeride 27 seçim dairesinde 199 sandalye için oy kullanılırken, 18 sandalye de ülke dışında yaşayan Tunuslulara verilmiş.

Bunlar da nüfus yoğunluğuna göre farklı ülkelere tahsis edilmiş. Yapılan açıklamalar Nahda Hareketinin ülke içinde olduğu gibi ülke dışında da büyük başarı gösterdiğini ve dışarıda ikamet edenlere tahsis edilen sandalyelerin de yarısını (dokuz sandalye) kazandığını ortaya koydu.

Seçimlerle ilgili bilgiler gerek Tunus'ta gerekse ülke dışında ikamet edenlerde oy kullanma oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Ülke içinde oy kullanma oranı genelde yüzde yetmişe ulaşırken bu oran bazı seçim dairelerinde yüzde doksanı geçti.

Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu, biz bu yazıyı yazmadan önce ülke dışında yaşayanlar için düzenlenen birimlerin sonuçlarını ve ülke içinde de 27 bölgeden dokuzunun sonuçlarını açıklamıştı. İçerideki dokuz bölgeye tahsis edilen 55 sandalyeden 28'ini Nahda'nın aldığı kesinlik kazanmıştı.

Buna dışarıdaki 9 sandalye de eklenince açıklanan 73 sandalyeden 37'sini Nahda'nın kazandığı anlaşılıyordu ki bu, açıklananlarda oran olarak yüzde elliyi geçiyordu. Fakat tüm sandalyeler hakkında alınan resmi olmayan bilgiler oranın yüzde kırk civarında olacağını gösteriyordu.

Öyle de olsa bu hareketin parlamentoda elde edeceği sandalye sayısının kendinden sonra gelecek ikinci siyasi partinin elde edeceği sandalye sayısının iki katından daha fazla olacağı anlaşılıyordu.

Bununla birlikte hem hükûmeti kurmak hem de yeni bir Anayasa düzenleyebilmek için en az bir siyasi partiyle ittifak sağlamak, koalisyona gitmek zorunda kalacak. Dolayısıyla bir uzlaşma zemini oluşturulması için öne çıkan diğer siyasi partilerle irtibatlar kurma çabalarının başlatıldığı görülüyor.

Müteakip yazımızda inşallah Nahda ve lideri Gannuşi hakkında okuyucularımızı bilgilendirmeye çalışacağız.