Ersoy Dede

Ersoy Dede

Batı Kürdistanlılar taziye evinde

Batı Kürdistanlılar taziye evinde

Yazıya seçtiğim başlık bendenize ait değildir. Roj Tv’nin editörü atmış bu başlığı. Sırrı Süreyya Önder’in, operasyonda öldürülen bir PKK’lının evinde, ailesiyle kucaklaşırkenki görüntülerinin altında gördüm. Çok önemli değil. Bizim için öldüğü andan itibaren, terörist değildir o kişi.. Hakkın rahmetine kavuşmuştur artık. Doğmadan evvel nasıldıysa, öldükten sonra da öyledir. Terörist de olsa, alim de olsa, er kişi ya da hatun kişidir artık. Cenazesine de gidilir, namazı da kılınır.. Cansız bedenler üzerinden değil bizim hesaplaşmamız. Sırrı Süreyya Önder’in ya da başka herhangi bir BDP’linin o evde olması ile ilgilenmiyorum.

¥


O PKK’lının annesinin ne kadar canının yandığını biliyorum. Çünkü annelerin ideolojileri olmaz. Onların etnik ya da dinî kavgaları yoktur. Onlar sadece çocukları üşütmesin diye atkı örerler boyunlarına.. Öldüğünde ise (Yüce Rabbim kimseye evlât acısı vermesin) o annenin canının ne kadar yandığını, empati yaparak bulamazsınız. Ama ben gider miydim taziyeye?


¥


O anne şehit cenazesine geldiği gün, oğlunun sıktığı mermiyle sonsuzluğa uğurladığımız Mehmet’i yolcu etmeye geldiği gün, oğlunun cenazesinin önünde günlerce nöbet beklerim.. Hiç kompleks yapmadan. Hiç hesap yapmadan. Çünkü o gün zaten artık barış gelmiş demektir ülkeme.. Lafı bu kadar şundan uzattım. O gün o taziye evinde olan kimseye kızmıyorum. Hatta (olumlu ya da olumsuz) eleştirmiyorum bile.. Önemsemiyorum.. Sadece bakarken gözüm takıldı gördüm. O arada da başka bir sunucu o ziyaretin tarihini açıkladı. Depremin ikinci günüymüş meğer. İçimden dedim ki, “deprem bölgesine gitmek yerine, buraya gitmeyi tercih etmişler”.. Ona da amenna. Fakat ne zaman bu konu, televizyonda, bu yönüyle gündeme geldi, Sırrı Süreyya Önder de patladı.. “Siz ne zaman bu kadar imansız oldunuz, hangi ara böyle zalimleştiniz” diyerek isyan etti. Sonra da dedi ki, öz yeğeni, bir rahatsızlıktan ötürü vefat etmiş. Adıyaman’da günlerdir onun başındaymış.. (Haklı olarak da) ekledi, “benim için öz yeğenimin vefatı daha öncelikli olduğu için onunla ilgilendim”.. Dolayısıyla, bu bahane, Van’da olmamasını açıklıyor.. Ayrıca gitmek mecburiyetinde mi Van’a? E milletvekili ise, mecbur olmasa bile, şık olurdu gitmesi.. Sn. Önder’in başı sağolsun. Allah kendisine ve ailesine sabır versin.. Tamam da, bu hikayede eksik kalan bir şey var.. Van’da deprem, Adıyaman’da Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi tamam.. Bu iki meseleyi açıkladık. Peki operasyonda öldürülen Yücel Halis’in evindeki görüntüler?.. Orada Suavi’nin yanında, Ferhat Tunç, Akın Birdal ve Öztürk Türkdoğan’ın yanında pos bıyıklarıyla oturan kişi Sırrı Süreyya Önder değil mi? Bir defa daha altını çize çize söylüyorum.. Çok da iyi etmiş taziye evine giderek. Orada oğlunu toprağa veren kadın da ana.. Onun da birine sarılıp “gitti dağ gibi evladım” diyerek ağıt yakması lazım.. Fakat Sn. Önder, neden ısrarla bunu gizlemeye çalışıyor, onu anlayamıyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi