Malumun ilamı ve AKP kiminle dans ediyor
Genelkurmay Başkanı Anayasa Mahkemesi’nin hukuk dışı kararı için, “malumun ilamı” demiş. Bu sözü önemsemek, üzerinde dikkatle durmak gerekiyor.
Malumun ilamı, (önceden) bilinenin ilanı demek.
Bu da iki şekilde mümkün, Ya, bir çok hukukçu ve siyaset bilimcisi gibi, mahkeme üyelerinin ideolojik yapılarından hareketle tahmin yürütürsünüz, ya da projenin oyun kurucusu olarak işin nereye varacağını önceden bilirsiniz.
Mahkeme kararının Büyükanıt açısından hangi sebeple “malum” olduğunu anlamak için, dava sürecine yakından bakmak gerek.
Başbakan İspanya dönüşü, türban yasağının bir düzenleme ile kaldırılmasının mümkün olduğunu söyledi.
MHP bu açıklamaya anında atlayarak, gerekli katkıyı vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Anayasa’nın 10 ve 42. maddesinde değişiklik yapmayı öngören düzenleme 411 oyla meclisten geçti.
Asker süreç boyunca suskun kaldı.
Hatta bu suskunluk bu satırların yazarı dahil, bir çok kişiyi Türban düzenlemesinin bir devlet kararı olduğu yanılgısına düşürdü.
14 Mart’ta Yargıtay başsavcısı AKP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etti.
MHP’li Bölükbaşı çakırkeyif olduğu bir sırada planın kendisine ait olduğunu ve gayet güzel işlediğini söyledi.
Bu arada Ergenekon operasyonu ile ilgili bilgiler medyaya düşmeye başladı. Dinlemeye takılan bazı örgüt üyelerinin, “Genelkurmay’da toplantı yaptıkları, askerin bundan böyle direk darbe yapmayacağını, TAY’lar (Yargı) yoluyla dolaylı darbe yapacağı yönünde konuştukları tespit edildi.
Yargılama aşamasında da “Laiklik” konusunda aşırılığı bilinen Askeri bürokrasi suskunluğunu sürdürdü. Hiçbir telaş veya tedirginlik emaresi göstermedi. Herkes mahkeme ne karar verecek diye sorarken, Asker gayet rahat, durumdan emin bir şekilde bekledi.
Rejim meselesi haline getirilen böyle bir konuda herkesin gösterdiği merakın milyonda birinin asker cephesinden gelmemesi manidardı.
Bu suskunluk bir çoklarını yanılttı.
Askerin duruşu bir çok çevrede “hayra alamet” olarak yorumlandı.
Bilimsel(!?) çözümlemeler yapılarak Askerin siyaset oyununun dışında kalacağı ifade edildi.
Aynı yanılgıya AKP’nin de düştüğünü sanıyorum.
Onun için kapatma davasının açıldığı günden beri doğru dürüst bir strateji geliştirilemedi.
MKYK toplantısından sonraki açıklamalar da “hala aynı” hatalı analizin devam ettiğini gösteriyor.
Karardan sonra, AKP’ye bir çok koldan “Türban düzenlemesi iptal edildi ama AKP kapatılmayacak” telkini yapıldı, hala yapılıyor…
AKP bu zoka’yı yutarsa eli kolu bağlanıp, operasyon daha sancısız, daha sorunsuz bitirilmiş olacak.
İşte “Malumun ilamı” sözünü bütün bu bilgiler ışığında yeniden değerlendirmek gerek.
Bu malumun ilamı değil, malumat dahilinde olanın ilamıdır.
Ve bu, AKP’nin kiminle dans ettiğinin de göstergesidir.