Ersoy Dede

Ersoy Dede

Bedelli tamam ya vicdani ret?

Bedelli tamam ya vicdani ret?

Bedelli askerlik geliyor. Artık geri dönüş yok. Zira askerlik ile ilgili meselelerin tümü, tıpkı af gibi, tüpünden fışkıran diş macunu gibidir.. dedi-kodusunu yapmaya başladığın andan itibaren, menfi-müspet (daha ziyade müspet) çözüme gitmek zorundasın. Nihayet asker ile siyasi irade uyumlu çalışacağı bir döneme girdi de, hem sivilleri hem de askerleri ilgilendiren ortak hususlarda, restleşmeler yaşanmadan sonuca ulaşılmaya başlandı.. Bedelli askerlik de bu tablonun olağan sonuçlarından biri.. Daha evvel bedelli askerlik bekleyenlere yönelik kaygılarımı dile getirmiş, tepki de almıştım. Bu işin adaletli ve de dengeli yapılamayacağına ilişkin kaygılarımdı onlar. İşte mesela sen, “annemi bırakamam tek başına, bedelli askerlik yapmak zorundayım” derken, Gökhan Özen’in ya da Kenan Doğulu’nun bambaşka gerekçeleri var. “Parası neyse veririz” anlayışı içinde bir bedelli askerlik gelecekse, gelmez olsun. Bir defaya mahsus gelecekse de gelmez olsun. Bu artık asker alma sisteminin içindeki gerçek seçeneklerden biri haline dönüşecekse, bunun çalışması yapılsın. Kısa dönem gibi, yedek subay gibi bir seçenek olarak bedelli seçeneği de bulunsun menüde.. “O vakit herkes bedelliyi seçer” diyorsanız yanılıyorsunuz.. Zira askerlik yapmak isteyenlere, işi eziyete dönüştürmeyecekseniz, iş ve sosyal güvenlik sağlayacaksanız, maaş ödeyecekseniz hiç şüpheniz olmasın ki, uzun dönem askerlik yapmak isteyenler de, en az bedelli yapmak isteyenler kadar çok olacaktır. Hem de seve seve yapacaklardır.. Bunun finansmanı için ise ek bütçeye gerek olacağını zannetmiyorum. Bedelli yapanın verdiği parayı, maaşlı yapana aktarırsınız olur-biter.. (ekonomistler bu bakkal hesabına kızacaklar biraz ama, kolay anlaşılsın diye böyle bir karşılaştırma yapmak zorundayım) Anlayacağınız bunu, parası olanın askerlik yapmayacağı bir anlayıştan, askerlik yapmada seçenek sunmaya dönüştürmeniz gerekiyor.. O zaman bunu anlatmak daha bir kolay olacaktır.. Giden de gittiği için kendini “enayi” ya da “çaresiz” hissetmeyecek, gitmeyenin de verdiği paranın bir anlamı olacaktır.. Ha, bedelliden elde edilen kaynakla ilgili olarak Sn.Başbakan’ın bir sürprizi olduğu biliniyor.. Eğer şehit aileleri ya da gazilerimiz için ise bu sürpriz, bunun için bedelliden gelecek kaynağı beklemeye gerek yok. Yeni birer özel nitelikli vergiye, (bu amaç için kullanılacaksa eğer) bir tanemizin bile itirazı olmayacaktır.

VİCDANİ RET

Peki ama askerlik hizmeti mecburi mi? Askerlik yapmak istemediğini silahlı kuvvetlere bildiren bir Ermeni vatandaşımızın bu talebi, Türkiye’de reddedilmişti. O da askerlik yapmak istemediğini AİHM’ne bildirdi.. Bugüne kadar “vicdani ret” meselesini ülkelerin kendi iç hukuku sayan ve karışmayan AİHM, bunu artık, dinî ve vicdanî hürriyetler içinde, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde değerlendirdi.. Türkiye’ye de, “bu genç adama askerlik yaptırmayın” diye yazı yazdı.. Ya ne yaptıracaksınız? Karşılığı sayılabilecek bir kamu görevinde istihdam edeceksiniz. “Bayatyan Kararı” olarak askerlik mevzuatında yerini almaya hazırlanan karar uyarınca zaten artık askerlik mecburi değil. Ama çıkıp birinin, özellikle vicdani ret konusunda, iç hukukumuzun düzenlendiğini kamuoyuna duyurması gerekiyor. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi